31 Ekim 2013 Perşembe

Bloglar için kalite unsurları nelerdir?

Blog yazmak, blog açmak kolaydır. Peki, iyi bir blog yazısı yazmak, kaliteli içeriklerin yer aldığı blog sitesi hazırlamak? İşte birçok blog yazarı bu noktada ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Hep kalite deyip duruyoruz. Peki, nedir bir blogu kaliteli hale getiren?

İçerik

Blogun can suyu içeriktir. İçerik olmazsa bloglar bir hiçtir. Blogları okutan, geniş kitlelere yayılmasını sağlayan en önemli şey değerli içeriktir.

Ürettiğiniz içerik birilerine fayda sağlıyorsa, paylaşılıyor ve yorumlanıyorsa misyonunu tamamlamıştır. Hani çok kabul görmüş bir söz var ya: "İçerik kraldır" diye. İşte kral içerik, fayda sağlayan, değer taşıyan içerik türüdür.

Maalesef günümüz blogculuğunda bu tür içerik üretimi geri plana itilmiş durumda.

Blogların sorunu kronik: Daha fazla ziyaretçi çekmek için çöp içeriklerle, saçma sapan tanıtım yazıları ile doldurulan bloglar, sık sık yapılan tema değişklikleri,  yüksek Adsense kazancı beklentisi, suni yollarla artırılan takipçi sayıları...

İçerik üretimini gerçek anlamda önemseyen ve değerli içerikler hazırlama gayretinde bulunan kişiler için yukarıda saydıklarım ikinci planda kalır.  Ben blog yazarlığı yapanlara fayda sağlayıcı, eskimeyen içerikler üretmeleri gerektiğini bir kere daha vurgulamak istiyorum.

Güncellik

Güncellikten kastım blog güncel olsun diye her gün onlarca farklı içerik girmek değil. Az ama öz içerikler oluşturulmalı. Güncelleme sıklığınızın işlediğiniz konulara da bağlı değişebileceğini unutmayın. Eskimeyen türden içerikler üretiyorsanız her an güncelleme gibi bir zorunluluğunuz yok. Haftada bir ya da birkaç tane içerik ekleyebilirsiniz. Zaman zaman eski yazılarınızı da sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilirsiniz. Arşiv niteliğindeki içerikler her zaman ziyaretçi çeker.

Blog sahibinin amacı

Bir blogun kalitesini belirleyen en önemli unsur aslında o blogu hazırlayan kişidir. Blog yazarının bloguna ne gözle baktığı önemli bir husus. Uzun vadeli mi, kısa vadeli mi, para kazanmak için mi, hobi için mi? Bunlar netleştirilmeli. Maalesef bu ayrıntılara dikkat etmeyen kişiler peş peşe açtıkları bloglar içe blog çöplüğünün artmasına neden oluyor. Sonra da blog yazarlığını sağda solda kötülüyorlar. Bloglar, emek ister, bağlılık ister, ilgi ister. Açılan blogların arkasında durulmalı. Geleceği olan bir blog hazırlanmalı.

Tasarım

Bloglarda kolay kullanıma sahip temaların tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ziyaretçileriniz blogunuzda boğulmamalı. İçerikleri ön plana çıkaracağız basit ve işlevsel temalar işinizi fazlasıyla görecektir. Blog teması değiştirmeyi alışkanlık haline getirmiş kişilerin sağda solda şikayet etmesini doğru bulmuyorum.

Sık sık tema değişikliği yapmak sizi ziyaretçilerden, içerik üretmekten, uzun soluklu bir yayın hazırlamaktan hızla uzaklaştırır. Blogunuzun kod yapısı değişeceği için düşüşler yaşarsınız. Bu da nitelikli bir blog yazarı olmasını engeller.

Reklam- tanıtım yazısı dengesi

Bazı bloglar maalesef reklam ve tanıtım yazısı çöplüğüne dönmüş durumda. Özensizce yerleştirilen reklamlar, profesyonelce yazılmamış, 5-10 TL'ye alınmış tanıtım yazıları, yetersiz bir şekilde yazılmış içerikler blogları kaliteden uzaklaştırıyor. Reklamlar ziyaretçilerin gözüne sokulmamalı. Yerleşimler doğru yapılmalı.

Tanıtım yazılarının sayısı içeriklerinizin sayısından fazla olmamalı. Böyle özensiz bloglara tanıtım yazısı ya da reklam verenlerin beklenti içinde olması çok saçma. Lütfen biraz bile olsa nitelik arayın. Geleceği olmayan sitelerde yayınlatmak üzere tanıtım yazısı almayın.

Organik takipçi

Organik ve etkileşimli takipçisi olan blogların etkisi daha fazla. Yazdığınız ve sosyal medyada paylaştığınız yazıların ziyaretçileriniz tarafından kendi hesaplarında paylaşılması, yorumlanması çok önemli. Kesinlikle para ile takipçi, ziyaretçi satın almamalısınız. 10,000 tane suni ve para ile hesaplarınıza kasılmış takipçiniz olacağına 50-100 tane takipçinizin olması daha iyi.

Organik ve etkileşimli bir takipçi size yüzlerce, binlerce yeni takipçi ve ziyaretçi getirebilir. Organik takipçiler sizleri yarı yolda bırakmaz, çabalarınızı takdir eder, size öneriler sunar, eksikliklerinizi gidermenize yardımcı olur ve destekte bulunur.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Eskimeyen içerik üretin

İçerik, internet için candır. Bunu bilmeyenimiz yok. İnternet dünyasında kullanıcı sayısı arttıkça taze ve güncel içeriğe duyulan ihtiyaç da buna paralel olarak artmaya başladı. Böyle bir ortamda interneti yaygın olarak kullanan insanlar güncelliğini yitirmeyen, paylaşılabilir içeriklere daha fazla ilgi duymaya başladı.

İnternetteki anlık içerik akışı o kadar hızlı ki yetişmek maalesef mümkün değil. Bu yüzden okunmamış, duyulmamış, görülmemiş ve paylaşılmamış her içerik internet kullanıcıları tarafından güncel olarak algınabiliyor. Çoğu internet kullanıcısı eski bir içeriğin bugünle de alakalı olabileceğini unutabiliyor.

Eskimeyen içerikler, okuyucuların çeşitli platformlarda uzun süre paylaşabilecekleri referans içeriklerdir. İçeriğe konu olan sistemi, yapıyı anlatan ya da o birtakım ilkeleri, püf noktaları kapsayan içeriklerin ömrü daima uzun olur.

Eskimeyen içeriklerin temel özellikleri

-Püf noktalar barındırır.

-Öneriler barındırır.

-Yanlışları ve doğruları konu alır.

-Nasıl yapılacağını ya da yapılmayacağını anlatır.

-Yalın ve kolay anlaşılan bir yapıdadır.

-Her platformda paylaşılabilen bir yapıdadır.

-Hazırlandıktan yıllar sonra bile arama motorları sayesinde bulunabilir.

-Araştırmacılar ve konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için önemli bir arşivdir.

-Vurucu başlıklar taşır.

-Özgün ve kaliteli bir şekilde hazırlanır.

-Profesyonel bir bakış açısı ile konuya hakim kişiler tarafından özenle üretilir.

-Problemlerin çözümüne yönelik tavsiyeler içerir.

-Üreten kişinin gözlem ve tecrübelerini içerir.

Eskimeyen içerik üretimini önemsemeyen blog yazarları ve diğer site sahiplerinin er ya da geç iyi bir noktaya ulaşacağını söylemek istiyorum.

İnternet ortamında anlık olarak paylaşılanların haddi hesabı yok. Bunların arasında fayda sağlayıcı ve bir değer üretmekten uzak çok sayıda içerik var. İnternet kullanıcıları artık doyurucu bilgileri önemsiyor.

Bu noktada fark yaratacak, sizi ve yayınlarınızı öne çıkaracak içerikler hazırlamanız gerçek anlamda önem taşıyor.

Şunları unutmayın;

Önce değer, sonra bağlantı ve en son para...

Para, motive edici bir güç değil. Sizin ürettiğiniz değerli içeriklerin sonucundaki bir rapordur. Bir nevi yan üründür.

Kaliteyi üst seviyede tutmak ve içeriğinizi pazarlanacak bir noktaya taşımak sizin için ciddi bir kazanç olacak.






22 Ekim 2013 Salı

Medya İstasyonu 2013 Bumerang Ödülleri'nde

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Bumerang Ödülleri'ne katılıp katılmama konusunda tereddüt ettim. Açıkçası çok büyük bir beklentim yok. Sadece yarışma heyecanını yaşamak adına Medya İstasyonu ile "En Çalışkan Blog" kategorisinde yarışmaya karar verdim.

Blog yazarlığının daha çok ilgi görmesi ve nitelikli yapılması adına bu tür organizasyonların faydalı olacağını düşünüyorum. Bumerang Ödülleri için yarışacak tüm blog yazarlarına başarılar diliyorum.

Bumerang, "En Çalışkan Blog" kategorisi için şu kriterleri belirlemiş;

• Hedef kitlesine uygun içerik zenginliği ve geniş arşivi ile dikkat çeken,
• Blog içeriklerini düzenli aralıklarla güncelleyen,
• Yazılarını video ve görsellerle zenginleştiren,
• Okuyucularına benzersiz ve özgün araştırmalar sunan,
• Özgün ve farklı anlatıma sahip bilgileri içeren siteleri kapsar.

Medya İstasyonu'nun bu kriterlere uyduğunu düşünüyorsanız oylarınızı bekliyorum.

Peki, nasıl oy vereceksiniz?

Medya İstasyonu’na “En Çalışkan Blog” olması için oy vermek isterseniz yapmanız gereken Medya İstasyonu oylama sayfasına giderek cep telefonunu numaranızı girdikten sonra doğrulama kodunun SMS olarak gelmesini beklemek ve doğrulama kodunu bir alttaki kutucuğa yazarak oy ver butonuna tıklamak.



Not: Oy verme işlemi ücretsiz ve her katgeoride sadece 1 bloga oy verebileceğinizi unutmayın.


Bumerang Ödülleri Oy Ver!

13 Ekim 2013 Pazar

Blog yazınızı yazdınız ya sonrası?

Bir blog yazarı, blog yazısını yazdıktan sonra hemen yayına almak yerine yazıyı detaylı bir şekilde gözden geçirmeli. Yazılarında hata olup olmadığını kontrol etmeyi alışkanlık haline getirmeli.

"Kontrole ne gerek var, ben zaten düzgün bir şekilde yazıyorum" demeyin. Profesyonel blog yazarları bile birtakım hatalar yapabiliyor. Önemli olan bunları kronik hale getirmemek.

Okur olarak bir düşünün. Yazım hatalarının, anlam bozukluklarının olduğu özensizce yazılmış bir blog yazısını baştan sona kadar, keyifli bir şekilde okur musunuz?  Cevabınız "hayır" ise o halde siz de okurlarınız için kaliteli, keyifle okunabilecek, fayda sağlayan ve son kontrolleri yapılmış yazılar yazmaya özen göstermelisiniz.

Blog için içerik üretirken iş sadece "yazdım oldu" demekle bitmiyor. Yazılarda son kontroller her zaman gerekli. Gerçekten iyi bir konuma gelmek isteyen bir blog yazarı yazılarındaki yanlışları en aza indirecek tedbirleri almak zorunda.

Yoksa nitelikli ve sadık bir okur kitlesine ulaşmak pek mümkün olmayacak. Okur hatayı bir kere, iki kere görmezden gelir. Sık sık hata yapıldığını gördükçe başka alternatiflere yönelir.

Blog yazılarınızı yazdıktan sonra hemen yayınlamayın. Kendinize şu soruları sorun:

-Yazı akıcı mı?

-Yazının özü ne?

-Yazının başlığı merak uyandırıyor mu?

-Bir değer yaratıyor mu?

-Okuyucu tamamını okumak ister mi?

-Okuyucu bunu sosyal medyada paylaşır mı?

-Okuyucu bu yazıyı başkalarına da gönderir mi?

-Okuyucu bu yazıdan başkalarına da bahseder mi?

-Okuyucu bu yazı üzerine düşünür mü?

-Okuyucu yazıyı yorumlar mı?

-Okuyucu bu yazı gibi başka yazılar da ister mi?

Bloglar içerik üretimi bakımından sıkıntılı

Şu ana kadar içerik bakımından incelediğim birçok blogda ciddi hatalar gözüme çarptı. Bloglar tema bakımından gelişim gösteriyor ancak içerik bakımından önemli ilerlemeler maalesef pek olmuyor.

Başlıklar etkisiz ve uzun, okuyucuları sıkacak cümleler dolandırılıyor, imla hataları çok fazla, anlam bozuklukları var, özgünlük kavramı yeterince özümsenmemiş, yazılar ya çok uzun ya da çok kısa ve paylaşılabilir olmaktan son derece uzak.

Bu hatalar bazı blog yazarları arasında sıkça tekrar edilmesine rağmen hala etkili ve yapıcı adımların atılmıyor olması düşündürücü. Kolaycılığa kaçmayı alışkanlık haline getirmiş kişiler için oturup bir şeyler yazmak, işkence gibi geliyor.

Bence bir blogu okutan ve popüler hale gelmesini sağlayan en önemli unsur nitelikli ve özenle hazırlanmış içeriktir. Okura bunu hissettirebilen blog yazarları zaten kazanır. İçeriği güncel, güçlü ve fayda sağlayıcı olan blogların zaman içinde geniş bir okıyucu kitlesine erişmesi hayal değil.

Ben içeriğe gerçek anlamda yatırım yapmayan blog yazarlarının "özgün içerik girdiğim halde yine ziyaretçim yok, hitlerim düştü, Google beni sıralamadan düşürdü"  gibi şikayetlerini pek haklı bulmuyorum.

Sadece tasarım ile, birtakım SEO çalışmalarıyla ya da öylesine yazılmış, özgün sanılan ve belli bir ücret karşılığı temin edilen niteliksiz içeriklerle bir noktaya gelmeyi hedeflemek, boşa kürek çekmekten başka bir şey değil.

Empati şart!

Çalışmak şart!

Kalite şart!

Güncel olmak şart!

Sabretmek şart!









9 Ekim 2013 Çarşamba

10 soruda makale yazarlığı

Makale yazarlığı, son yıllardainternetten para kazanma yolları arasında en çok öne çıkanlardan biri. Yazı yazarak para kazanmak, birçok kişi için cazip bir yöntem olsa da bu işin de birtakım gereksinimleri var.

Kalemine ve kendine güvenen, yazmayı gerçek anlamda seven birçok kişi ek iş olarak ya da tam zamanlı makale yazarlığı yaparak hatırı sayılır paralar kazanabiliyor. Bu kişilerden biri de siz olabilirsiniz.

Bu yazımda makale yazarlığı yapmak ve makale yazarak para kazanmak isteyenler ve bu konu hakkında yeterli bilgisi olmayanlar için faydalı olabilecek bilgilere yer vermek isiyorum.

Makale nedir?

Herhangi bir konuda, bir görüşü, bir düşünceyi savunmak ve kanıtlamak için yazılan yazılara makale denir. Makaleler genellikle gazete ve dergilerde yayınlanan yazılar olarak da bilinir. Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılar makale olarak değerlendirilir.

Makale yazarı nasıl olunur?

Öncelikle yazmayı, araştırmayı sevmelisiniz. Yazacağınız makalelerin anlam bütünlüğüne sahip olması, fayda sağlayıcı içerikler barındırması, kolay bir şekilde okunması çok önemlidir. İmla hataları bulunan, okuyucuyu sıkacak türde ifadeler barındıran, fazlasıyla reklam kokan ve çok uzun olan makaleler makale yazan kişilerin gelecekte iş almasını engelleyebilir. Yazma eyleminden gerçek anlamda keyif alamazsanız uzun vadeli ve nitelikli bir makale yazarı olmanız zordur.

Makale nasıl yazılır?

Makale yazmak için öncelikle bir konu belirlemek gereklidir. Belirlenen konu ile ilgili birtakım araştırmaların yapılması, yazım sürecinde yararlanılacak kaynakların toplanması önemlidir. Sonraki aşamada uygun bir ortamda imla kurallarına dikkat ederek başlık, giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinin yer alacağı yazım süreci başlar.

Makale ne kadar sürede yazılır?

Bir makale 10 dakika da yazılabilir. 2-3 saatte de. Burada belirleyici unsurlar yazarın konuya hakim olması, konunun derinliği ve yazı için istenen uzunluktur.

Makale teslim etmeden önce nelere dikkat etmek gerekir?

Makale yazarları, yazılarını tamamladıktan sonra mutlaka son kontrollerini yapmak durumundadır. Makalelerde gözden kaçan hatalar (yazım yanlışları, anlam bozuklukları, uyumsuz başlık) olabilir. İşi veren kişiye eksiksiz, hatasız teslim edilen makaleler gelecek makale siparişleri için önem taşımaktadır.

Makale yazarak nasıl para kazanılır?

Makale yazarak para kazanmak, yazılan makalelerin belli adet ya da ücret karşılığında ihtiyaç sahiplerine satılması ile gerçekleşir.

Makaleleri kimler satın alır?

Yazdığınız makaleleri satın alacak geniş bir kitle mevcuttur: Web sitesi sahipleri, şirketler, ajanslar, gazeteler, dergiler vb.

Makalelerin fiyatı neler belirler?

Makalelerin fiyatını belirlemede en çok kullanılan kriteler kelime sayısıdır. 100 kelimelik bir makale ile 1000 kelimelik bir makalenin fiyatı doğal olarak farklı olacaktır. Kaliteli makale yazmak ciddi bir zaman ve emek isteyen uğraş olduğundan dolayı yazarların fiyat tarifesi de değişiklik gösterecektir.

Makale yazarak ne kadar para kazanılır?

Makale yazarak kazanacağınız para değişkendir. Yazacağınız makale sayısına, makale başı ödenecek ücrete göre değişir. Makale yazarlığını tam zamanlı olarak yapanlar ortalama 1000-3000 TL arası bir meblağ kazanabilir. Ek iş amaçlı yapanlarda kazanç ortalama 200- 500 TL arası olabilir. Kazançlar, yazarın performansına ve kendisine sipariş verilen makale adetine göre değişiklik gösterebilir.

Makale ücretlerinin ödemesi nasıl yapılır?

Makale yazarları yazdıkları makaleleri alıcıya teslim eder. Alıcı, makaleleri inceledikten sonra anlaşılan ücreti EFT, havale, paypal ya da şans oyunları hesaplarına yatırır.

7 Ekim 2013 Pazartesi

Pegasus'la İstikamet Yurt Dışı!

Pegasus sizi yılların gezgini Turistof Kolomb’la tanıştırıyor. Hazırlanın, çok eğleneceksiniz!

Pegasus’un yurt dışı uçuş ağı dur durak bilmedi, tam 44 noktaya ulaştı! Uçuş ağı genişlemeye devam ederken, gezme isteğiyle yanıp tutuşan ve Pegasus’un harika fırsatlarını kaçırmak istemeyenler için yeni sürprizler de unutulmadı!

#istikametyurtdışı diyenler buraya!

Tek nefeste 44 şehir adı söylemeye, Amsterdam’da hesap istemenin inceliklerine, bir Türk’ün Avrupa’da şıp diye nasıl tanındığını öğrenmeye hazırsanız, Turistof Kolomb’la tanışabilirsiniz!

Turistof Kolomb, www.istikametyurtdisi.com’a gelenlere evlere şenlik bir karşılama yapıyor, ardından sürprizlerle dolu ve bol ödüllü bir yarışmaya davet ediyor! Şehir şehir gezdikten, macera dolu dakikalar yaşadıktan sonra yarışmayı tamamlıyorsunuz. Üstelik 10TL değerinde UçuşPuan’ı kaparak!

Yarışmayı tamamlayanlar UçuşPuan’la yetinmiyor, Turistof Kolomb’un onayının ardından jüriden de onayı kapan 50 kişi yurt dışı gidiş-dönüş uçak bileti kazanıyor!

Siz de bu eğlenceye katılmak için hemen www.istikametyurtdisi.com’u ziyaret edin, sizi heyecanla bekleyen Turistof Kolomb’la yarışmaya başlayın!



Bir bumads advertorial içeriğidir.

Şikayetçi webmasterlara tavsiyeler

Arama motoru Google, kaliteli ve doğru içeriğe sahip, arama motoru için değil kullanıcılar için içerik üreten siteleri bir adım daha öne çıkaracak algoritmalara yönelerek kaliteli, güncel sitelerin oluşmasını istiyor.

Son günlerde webmasterlar yine isyanlarda... Bu aralar sıkça algoritma değişikliği üzerine giden Google'a adeta öfke kusuyorlar.

Hit kaybı yaşayan, hedef anahtar kelimelerinde düşüş yaşayan, siteleri sıralamada görünmeyenler, Adsense gelirlerinde düşüş yaşayanlar, webmaster forumlarında veryansın ediyor.

Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim. İnternet ortamında bilgi kirliliği had safhada. Kopya içerikler ve tekrarlar web sitelerini adeta bir çöplük haline getirdi. Dolayısıyla nitelikli iş yapan ile onun sırtından geçinmeye çalışanları ayırt edecek bir sisteme ihtiyaç var.

Saçma sapan SEO teknikleri ile, backlink çılgınlığı ile bu işler bir yere kadar arkadaşlar. İş, kaliteli ve fayda sağlayıcı içerik üretmeye gelince çoğu kişi donup kalıyor.

Yazmaktan aciz kişilerin komik rakamlar karşılığında başkalarına yazı yazdırması ve bundan ciddi bir beklenti içinde olmasına gülüp geçiyorum.

Hep ucuz rakamlar veriyorsunuz hem de kaliteli yazılar bekliyorsunuz. 1-2 TL'ye yazdırdığınız yazıları lütfen okuyun.

Ne bir anlam bütünlüğü, ne fayda sağlayıcı içerik ne de akıcılık var. İmla hataları had safhada. Başlıklar, yazıyı okutmaktan son derece uzak.

"Kalite istiyorum fakat kendim fazla vakit ayıramam diyorsanız", "bütçem bu kadar, fazlasını veremem" demeyeceksiniz ve profesyonel anlamda iş yapanlar ile yola koyulacaksınız.

Profesyonel düşünmezseniz amatör işler ile uğraşacak şikayet etmeye çok devam edersiniz.

Google'ın web sitesi sahiplerinden istedikleri son derece açık. Bunu anlamayacak ne var. Ziyaret ettiği sitelerden fayda gören, bir şeyler öğrenen kişiler zaten yine geri geliyor.

Yorum yazıyorlar, içerikleri başka platformlarda paylaşıyorlar. Değerli içerik üretimini önemseyen site sahipleri er ya da geç kazanacak. Bunu samimi bir şekilde söylüyorum.

Lütfen kulaktan dolma SEO bilgileri ile sitelerinizi harcamayın. En ufak bir başarısızlıkta sitenize sırt çevirmeyin. Mücadele edin ve şikayet etmek yerine sitenizi iyileştirmek için çalışmalarda bulunun.

Şikayetçi webmasterlara tavsiyeler

-Kulaktan dola SEO'dan uzak durun.

-Özgün içeriğe yatırım yapın.

-Sitenizin içeriği ile aynı ya da benzer içeriklerdeki sitelere ya da kategorilere tanıtım yazısı verin.

-Komik ücretler ile yazı almak işinden lütfen vazgeçin.

-Sitelerinizi Google'a göre değil, okuyuculara göre optimize edin.

-Her algoritma değişikliğinde mevcut siteniz ile ilgilenmeyi bırakıp yeni siteler açma sevdasından vazgeçin.

-Sitenize vakit ayıramayacaksanız para gücü ile iş yaptırmaktan vazgeçin ya da hiç site açmayın.

-Hedeflerinizi büyük tutun, günü kurtaracak güncel kelimeler üzerine site açma saçmalığını terkedin.

-Birkaç lira para kazanacağım diye sitenizi çöpe çevirmeyin.

-Sitenizi her zaman bir reklamveren gözüyle, bir okur gözüyle değerlendirin. "Ben olsam bu siteye reklam verirdim, ya da neden reklam vermezdim" gibi yapıcı soruları kendinize sorun.

-Kendinizi sitenizi ziyaret eden okurların yerine koyun ve sorun: "Ben bu siteyi neden ziyaret ediyorum, beni çekenler neler, gerçekten yararlı içerikler sunuyor mu?" gibi sorular ile empati yapın.

-Google'ı eleştirmekten vazgeçin. Buna harcayacağınız enerjiniz ile sitenizi daha iyi bir noktaya taşıyabilirsiniz.

-Düzenli ve güncel bir site hazırlamaya özen gösterin.

-Sık sık tema değiştirmeyin.

-3-5 içeriği olan sitelerinize binlerce backlink kasmayın.

-Ziyaretçileriniz için reklamları değil, içeriğinizi ön plana çıkarın.

-Tanıtım yazısı ve makale alış satışına amatörce yaklaşmaktan vazgeçin.

-Karşınızdaki kişi 20 TL çekiyorsa "10 TL olur mu, fiyatın çok pahalı, sitene göre fiyat çok" demeyin. Çok itici oluyor.