2 Haziran 2014 Pazartesi

Adsense ile blogundan para kazanmak isteyenlere 9 öneri

Blogların en popüler para kazanma yöntemlerinden biri de Adsense reklamları yayınlamak. Tıklama başına ücret veren Adsense reklamları ile ciddi paralar kazananlar var.  İnternette paylaşılan Adsense kazançları birçok kişinin iştahını kabartsa da para kazanmak için bazı noktalara dikkat etmek büyük önem taşıyor.

Bu yazımda blogundan Adsense ile para kazanmayı düşünenlere ya da Adsense'den para kazanmak için blog açmayı düşünenlere gözlemlerim ve tecrübelerim doğrultusunda birkaç öneride bulunmak istiyorum.

Hedeflerinizi netleştirin

İnternet dünyası uçsuz bucaksız. Bu yüzden sitenizin içeriğinin belli konularda olması gerekiyor. Daha önceki yazılarımda da söyledim. Genel blog diye bir kavram yok. Konularınızı netleştirin, iddialı olduğunuz alanlarda içerik üretin. Adsense'den para kazanacağım diye her konuda yazı yazarak blogunuzu çöpe çevirmeyin. Adsense ile para kazanmak için "niche" kavramını önemseyin. Sınırlarınızı çizin.

Aceleci olmayın

Her işte olduğu gibi Adsense ile para kazanmak işinde de aceleci davranmamak gerekiyor. İnternette Adsense ile para kazanmak konulu makaleleri okuyarak gaza gelen ve açacağı site sayesinde büyük paralar kazanacağını sanan kişiler var. Adsense ile para kazanmaya başlamadan önce bir yol haritası çizin. Kulaktan dolma bilgilere, güven vermeyen yazılara kesinlikle itibar etmeyin. Yazma becerilerinizi artırın. İngilizceniz iyi ise bunu bir avantaj olarak kullanın. Copy-paste içeriklere bel bağlamayın. İçeriklerinizi kendiniz üretin.
Adsense hesabınız yoksa başvurmak için acele etmeyin

Adsense'den para kazanmanız için bir Google Adsense hesabına ihtiyacınız olacak. Adsense başvuruları artık eskiye göre biraz daha zorlaştı. İçeriği zayıf olan, özensiz hazırlanan sitelerin başvuruları kolayca kabul edilmiyor. Bu yüzden içerik bakımından blogunuzu zengin hale getirdikten sonra başvuru yapmanızı öneriyorum. Google, içeriğin zayıf olduğu siteleri güvenilir ve verimli bir yayıncı olarak görmüyor. Bu yüzden içeriğe mutlaka yatırım yapın. Forum sitelerinde bazı kişiler Adsense başvurularınızı hızlıca onaylattırıp size Adsense hesabı alabileceklerini söylüyorlar. Ne kadar güvenilir bilemiyorum. Hiç denemedim. Zamanında kendim başvuru yapmıştım.

Adsense konulu e-kitaplara itibar etmeyin

Adsense'den para kazanmanın püf noktalarını anlatan, internet ortamında PDF formatında satılan e-kitaplara pek aldanmamanızı öneriyorum. Aralarında çok kaliteli içeriklere sahip olanlar olsa da birçoğu bilindik bilgilerden oluşuyor. Ekstra bir şeyler öğrenmeniz imkansız. Bir dönem sırf merakımdan bu tür bir e-book satın almıştım. Son derece berbat bir dil ile kaleme alınmış 10-15 tane makaleden oluşan kitapta bilinen ifadelerden farklı bir şey bulamadım. Adsense'den para kazanmanın inceliklerini anlatan kitap yazarı acaba gerçekte ne kadar para kazandı? Bu noktada aklıma şu atasözü geliyor: "Kelin ilacı olsa kendi başına sürer" Deneme yanılma yöntemi ile öğrenebilirsiniz.

Blogunuzun temel SEO ayarlarını yapın

Blogunuzu arama motoru ile uyumlu hale getirin. Temel SEO ayarlarını mutlaka yapın. Sosyal medya hesapları oluşturun. Yabancı forum sitelerine üye olun. Yabancı sosyal medya sayfalarında paylaşımda bulunun. Blogunuzun alan adında anahtar kelimelerin geçmesine dikkat edin.

Adsense uyumlu tema seçin

Blogunuzun Adsense uyumlu bir tema olması, reklam yerleşimlerini sorunsuz ve etkileyici bir şekilde yapmanıza imkan sağlar. Adsense uyumlu blog temalarında reklam alanları en çok tık alacak yerlere yerleştirilmiştir. Bu yüzden Adsense uyumlu temaları tercih etmelisiniz. Adsense reklamlarının blogunuzda sırıtmaması için yerleşim politikaları dahilinde etkileyici yerleşimleri denemelisiniz.

Adsense yerleşimi

Adsense reklamlarını doğru bir şekilde yerleştirerek tıklanma oranının artmasını ve daha fazla para kazanmanızı sağlayabilirsiniz. Blogunuzda içeriklerinizin ön planda olmasını sağlamak adına çok fazla reklam yerleştirmenizi önermiyorum. En çok tıklanan reklamlar genelde konu içinde olduğundan dolayı konunuzun içine 1-2 adet 300x250 ya da 336 x 280 ebatında reklamlar ekleyebilirsiniz. Kendi sitelerimde kare ve dikdörtgen reklamların daha fazla dikkat çektiğini ve tıklandığını gözlemledim. Temanın durumuna göre bağlantı birimleri ve 160x600 reklamlar da etkili olabilir.

Tıklama başına ücreti, aranma hacmini analiz edin

Bazı anahtar kelimelerin aranma hacmi ve tıklama başına verdiği ücret oldukça yüksek. Örneğin; "flash oyun" kelimesi tıklama başına 0,10 TL veriyorsa "ucuz tatil yerleri" anahtar kelimesi 1 TL verebilir. (Rakamlar örnektir.) Bunu nasıl öğrenebilirim dediğinizi duyar gibiyim. Google Adwords'ün Anahtar Kelime Aracı var. Buradan anahtar kelimelerin aranma sayılarını, tıklama başına ortalama ücreti öğrenebilirsiniz. Türkçe anahtar kelimeler arasında tıklama başına yüksek fiyatlı pek kelime yok. Tık başına ücretleri reklam verenler belirliyor. İngilizce anahtar kelimeler iyi kazandırıyor.

İngilizce içerikli siteler Adsense'de daha çok kazandırır

Dünya çapında milyarlarca insanın konuştuğu evrensel dil İngilizce, internetin de ana dili olduğunu söylememize gerek yok. İngilizce içerikli sitelere dünyanın her yerinden erişim sağlanabiliyor. Markalar arası rekabetin fazla olduğu internet ortamında firmalar rakiplerinin önüne geçmek için internetteki reklam kampanyalarında tıklama başına ücretleri yüksek tutmaya çalışıyor.

Türkçe olan ve tıklama başına 0,50 TL alınan bir anahtar kelimenin İngilizce karşılığı 4-5 TL olabiliyor. İngilizce içerikli bir siteniz var mesala. Tatil yerleri ile ilgili bilgiler veriyorsunuz. Sitenizdeki reklamlara günde ortalama 5-10 tıklama alıyorsunuz. Tık başına ücret de 5 olsun. Ne yaptı? 25-50 TL x 30 = 750 - 1500 TL. Böyle birkaç sitesi olup da ayda 3-5 bin kazanan çok kişi var.

Kendimden bir örnek

Bunu bir dönem bizzat denemiştim. Sağlık konulu bir blog açmıştım. Özel bir beklentim yoktu. Deneme amaçlı yaptım. Günlük tekil hiti 50-70 arası bir şeydi. Blogdaki reklamlar en az 3-5 tık alıyordu. Bu da o zamanlar günlük  9-15 dolar arası bir kazanç demekti. Sonra ilgilenemedim ve bir arkadaşıma devrettim. Kendi hesabını ekledi ve bir süre iyi kazanç elde etti. Anlayacağınız İngilizce içerikli siteler sayesinde az hit ile de iyi paralar kazanmak mümkün.

Yakın bir zamanda yine yabancı içerikli bir blog açmayı planlıyorum. Şu an anahtar kelime arayışı içerisindeyim. Bununla ilgili deneyimlerimi, uyguladığım yöntemleri de sizlerle fırsat buldukça paylaşacağım.

Bu konuda tecrübeleriniz  ve önerileriniz varsa yorumlarınızı bekliyorum.
 


30 Mayıs 2014 Cuma

İçerik pazarlama ölçümleme nasıl yapılabilir?

Her pazarlama faaliyetinde olduğu gibi içerik pazarlamasının da markalar için gerekli faydayı sağlayıp sağlamadığının, satışlara bir artısı olup olmadığının ölçümlenmesi büyük önem taşıyor.

İçerik pazarlama faaliyetlerini önemseyen markaların ilerleyen dönemlerde yapacakları içerik pazarlamalarında nasıl bir strateji kullanmaları gerektiğine karar vermeleri noktasında ölçümleme çalışmaları kilit noktada yer alıyor. Ölçümlenen içerik pazarlama ile daha çok dönüşüm oranı sağlayacak çalışmalar için yeni adımlar atılabilir.

İçerik pazarlamasında yapılan çalışmaların etkili olup olmadığını anlayabilmek için birçok farklı ölçümleme kriteri bulunuyor.

İşte içerik pazarlama ölçümlemede en çok kullanılan yöntemler...

Üretilen içeriğin yayılışı

İçeriğin tüketiciler arasında ne kadar yayıldığı pazarlama kampanyasının ne kadar etkili olduğunu gösteren kriterlerden biri. Bu noktada ziyaretçi sayısı, sayfa görüntülenme sayısı, sayfada geçirilen ortalama süre, sayfadan hemen çıkma oranı gibi birtakım verilere bakılması fikir edinmek açısından önemli.

İçeriğin sosyal medyada paylaşım oranı


İçerik pazarlama kapsamında yayınlanan içeriğin sosyal medyada kanallarındaki paylaşımı, arama motorlarında hangi sırada çıktığı gibi kriterler içeriğin ne kadar yayıldığını göstermesi açısından gerekli. Sayfaya gelen yeni ziyaretçi sayısındaki artış içeriğin ne kadar paylaşıldığını ve ne kadar faydalı olduğunu ortaya koyması açısında göz önünde bulundurulması gereken bir diğer veri grubu.

Paylaşılan içeriğin geri dönüşüm oranı

İçerik pazarlama çalışması yapan markalar, ullanıcıların paylaşılan içerik sonrası bir ürünü satın alıp, almadığını inceleyerek yapılan çalışmaların verimli olup olmadığını ölçümleyebilir. İçerik pazarlama kapsamında paylaşılan içerikler sonrasında e-posta bültenlerine veya sosyal medya kanallarına üye olan ya da üyelikten çıkan kullanıcıların davranışları analiz edilebilir.

İçeriğin satış rakamlarına etkisi

İçerik pazarlamada en önemli aşama yapılan çalışmaların maddi bir getiri sağlayıp sağlamadığıdır. İçerik, ilgili ürün ya da ürünlerin satışını artırmak ya da kolaylaştırmak açısından sağladığı katkı ölçülebilir. İçerik pazarlama sonrasında ilgili ürünlerin ne kadar satıldığı, ne kadar sipariş aldığını ölçümleyerek gelecek içerik pazarlama faaliyetleri için altyapı hazırlanabilir.

Blog ile para kazanma maceralarım

"Uzun zamandır blog yazıyorum, artık blogumdan para kazanmak istiyorum ya da henüz bir blog sahibi değilim ama blog yazarak para kazanmak istiyorum" diyen birçok kişinin blogdan para kazanma yolları üzerine kafa yorduğunu gayet iyi biliyorum. Bu yazımda yine kendimden bir şeyler paylaşmak istiyorum. Yazdığım bu yazı "Yazarak para kazanma maceralarım" başlıklı yazının devamı niteliğinde.  Blog dünyasına yeni adım atan ya da bir çıkış yolu arayanlara rehber olması dileğimle...

Blog yazarlığına ilk başladığım zamanlarda para kazanmak gibi bir amacım yoktu. İlgi duyduğum alanlara yönelik farklı bakış açısı ile yazılmış yazılar ile ilgilenen bir kitle edinmeyi planlıyordum. Geçen süre içinde yazdığım blog yazıları birilerinin dikkatini çekmiş olmalı ki iş teklifleri almaya başladım. İşte o zaman blogun ne denli etkili bir araç olduğunu anlamaya başlamıştım.

Yaşadığım gelişmelere paralel olarak blog dünyasına yönelik araştırmalarımı hızlandırdım. Mevcut blogların sorunlarını, eksikliklerini, blog ile para kazanma yöntemlerini araştırdım. Bloglar ile ilgili yeterli Türkçe içeriğin olmaması dikkatimi çekti.

Araştırmalarım doğrultusunda Türkiye'de blogculuk konusunda çoğu kişinin yeterince donanımlı ve sabırlı olmadığını gördüm. İncelediğim blog örnekleri, içerik bakımından son derece yetersizdi. Düzenli olarak güncellenmiyordu. Yazılan yazılar özensizdi. Okuyucuya zevk vermiyordu. Blog teması seçimi başarılı değildi. Yazı fontları berbattı. İçerikten çok rastgele yerleştirilmiş Adsense reklamları ile muhatap oluyordum. "İşte tam okunacak blog" diyebileceğim blog sayısı son derece azdı.

Medya İstasyonu'nu hazırlarken tüm bunları göz önünde bulundurarak hareket etmeye başladım. Kaliteli ve saygın bir blog oluşturmak benim için son derece önemli bir husustu. Benim blogumu ziyaret eden kişiler direkt yazılarım ile buluşmalıydı. Reklamdan ve karmaşık tasarımdan uzak bir şekilde yazdıklarımı keyifle okumalıydı. Bu yüzden basit ve responsive özellikli bir blog teması seçtim.

Blogcular arasında bir hastalık olan sık sık tema değiştirme akımına kapılmadım. Benim için içeriği yalın bir şekilde hedef kitleye sunmak önemliydi. İncelediğim başarılı ve yabancı blogların çoğunda içerik ön plandaydı. Temaları son derece basitti hatta birçoğumuz için tema bile değildi. Ancak bu bloglar internet dünyasında önemli bir konumdaydı. Güvenilir bir içerik üreticisi olmuşlardı. Bu sayede ciddi kazançlar elde edebiliyorlardı.

Medya İstasyonu'nda zamanımın büyük çoğunluğunu nitelikli ve farklı bakış açısı ile yazılmış blog yazılarını okuyuculara sunmak için harcadım. Kaliteli bir duruş oldukça işlerin kısa sürede yoluna girdiğini anladım. Yazdıkça daha fazla takipçiye ve daha fazla potansiyel müşteriye ulaşma şansım oldu.

İnternette blog yazma konusunda kulaktan dolma bilgilere sahip olanların kazanç önerileri ile vakit harcamadım. Garantili ve uzun soluklu olabilecek aktif kazanç (içerik yazarlığı) yöntemlerine yoğunlaştım. Bunda da kendimce başarılı olduğumu düşünüyorum. 

Birçok web sitesi ve blog sahibinin takılı kaldığı sayısal değerlere ve birtakım terimlere bağlı kalmadım. Bunları düşünmek beni içerik üretiminden soğutacaktı. Çünkü rakamlar her zaman değişkendir. Ziyaretçi sayısı, sayfa görüntülenme sayısı, yazıların okunma sayısı değişiklik gösterebilir.

Kaliteli içeriği önemseyenler, kaliteli hedef kitleye sahip yayınları önemseyenler bir şekilde ulaşıyor. Mesela, 10 bin kalitesiz tık yerine 50-100 kaliteli ziyaretçiye ulaşmayı başarı olarak kabul ederim. Çünkü benim ya da benzer düşüncelere sahip kişilerin ilgisini çekmişimdir. Bu da benim bir network oluşturmam için harika bir rakamdır.

Blog yazarlığına başladığımdan bu yana farklı bir iş modeli kurdum. Hem en sevdiğim işi yapıyor hem de para kazanıyorum. Daha iyi şeyler yapmak için çalışmalarımı sabırla sürdürüyorum.

Şunu unutmayın;

En önemli sermaye, beyniniz. Doğru zamanda doğru şekilde kullanırsanız başarıya ulaşırsınız. Para kazanmak, nadir olarak şans faktörü ile gerçekleşse de çoğu zaman akılla olur. Aklınız size hem kazandırır hem de kaybettirebilir.

Atasözlerindeki derin anlamları, yaşanmış tecrübeleri çok severim. Fırsat buldukça da atasözlerini okurum. Size de tavsiye ederim. Başarı ve çalışma motivasyonunuzu artırabilir.

Bu yüzden yazımı birkaç atasözü ile bitirmek istiyorum.

- Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.

- Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar.

- Varsa hünerin, her yerde vardır yerin.

- Zahmetsiz rahmet olmaz.

- Altın yere düşmeyle değer kaybetmez.

- Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir.

- Taşıma su ile değirmen dönmez.

- Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş.

- Her ziyan bir öğüttür.

- Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.

- Akıl kişiye sermayedir.

- Herkes kaşık yapar ama sapını ortaya getiremez.

- Terazi var, tartı var; her şeyin bir vakti var.

27 Mayıs 2014 Salı

Blogdan para kazanmak için rehber bilgiler

Medya İstasyonu'nda daha önce yazdığım "Yazarak para kazanma maceralarım" başlıklı blog yazısı okuyuculardan bayağı ilgi gördü. Blog yazarak para kazanmak isteyen blog yazarlarından çok sayıda e-mail aldım. Bu durum, bana blog yazarak para kazanmak isteyen birçok kişinin bir çıkış yolu aradığı konusundaki düşüncelerimi pekiştirdi. Bu yazımda blog yazarak para kazanmak isteyen blog yazarlarına ve blog yazarlığına yeni adım atacak kişilere rehber niteliğinde bilgiler sunmaya devam edeceğim.

Blog yazarlığı, gerçekten keyifli bir uğraş. Yazmayı seviyorsanız içerik üretmeniz zor olmayacaktır. Yazılarınız sayesinde hem çevre oluşturabilir hem de hatırı sayılır paralar kazanabilirsiniz. Bunun için sabırlı ve planlı çalışmanız gerçekten çok önemli. Para kazanma fikrini taşlar yerine oturuncaya kadar biraz erteleyin. Hemen açtığınız bir blog ile para kazanamazsınız. Zamana ve bazı tecrübelere ihtiyacınız olacak. İçeriğin olmadığı, yetersiz olduğu bir blog ile kim ilgilenir ki? Güvenilir içerik üreticisi olarak blog dünyasında kendinizi kanıtlamalısınız.

İnternet, içerik olmadan koskoca bir hiç. Bu yüzden nitelikli içeriklere ihtiyaç her geçen daha fazla artıyor. Çok sayıda web sitesi, blog olmasına rağmen kaçı kayda değer içerikler üretiyor? Yazmak, herkesin yapabileceği bir uğraş değil. Copy-paste yaparak bir yere de varılmıyor. İnsanlar artık temiz ve öz bilgiler edinmek istiyor. Bundan dolayı milyonlarca insanın vakit geçirdiği internet ortamında özgün, faydalı ve güncel içerikler her zaman ilgi görüyor.

Blog yazarlığına başladığım ilk günden beri hep kaliteli ve faydalı olabilecek içerikler üretmeyi ilke edindim. Benim Medya İstasyonu ile hep kaliteli ve ilgili hedef kitleye ulaşmak istedim. Binlerce ziyaretçiden ziyade etkileşimli, sadık bir okuyucu kitlesi edinmeyi amaçladım. Şu ana kadar başarılı olduğumu düşünüyorum. Blog yazılarımda eskimeyen içerik üretimine ayrı bir önem veriyorum. Mesela, geçen yıl yazdığım bir blog yazısı hala güncelliğini koruyor ve trafik alıyor.

Para kazandıran bir blog oluşturmak için yola çıkacaksanız ya da mevcut blogunuzdan para kazanmayı planlıyorsanız şu soruları kendinize tekrar tekrar sormanızı tavsiye ediyorum:

-Bloglar hakkında ne biliyorsunuz?

(Blog kavramı sizin için ne ifade ediyor? Blog nedir? Blog türleri nelerdir? Blog platformları (Blogger, Wordpress, Tumblr vb.) hakkında neler biliyorsunuz?)

-Neden blog yazmak istiyorsunuz?

(Para kazanmak, çevre edinmek, hobi amaçlı vb.)

-Sabırlı mısınız?

(Sabır, başarılı ve para kazandıran bir blog oluşturmada son derece önemli. Bıkmadan içerik üreterek planlı bir şekilde çalışmalısınız.)

-Yazmayı seviyor musunuz? Daha önce hiç bir makale ya da internet formatına uygun bir yazı yazdınız mı? Eğer yazdıysanız herhangi bir etkileşim aldınız mı?

 (Blog yazarlığını keyif alarak yapmak başarılı blog oluşturmak açısından önemlidir. Bloglar için içerik candır. Yazma deneyiminin olmaması blogu uzun ömürlü yapmaz. Yazınıza yorum geldi mi? Geldiyse sizi daha iyi ve daha çok yazmak için harekete geçirdi mi? Ya da olumsuz bir etki oluşturdu mu?)

-Takip ettiğiniz bloglar var mı?

(İlgi alanlarınıza yönelik hangi blogları ne sıklıkta takip ediyorsunuz?)

-Kaliteli olduğunu düşündüğünüz bloglar nasıl bir yol izliyor?

(Hangi içerikleri ne sıklıkta paylaşıyorlar? İçerik paylaştıkları mecralar nereler? Blog şablonları nasıl? Yazı stilleri nasıl? Yazı uzunlukları ne durumda? Blog isimleri akılda kalıcı mı? Kolayca ulaşılabiliyor mu?)

-Başarılı blogların ortak özellikleri neler?

 (Düzenli içerik üretimi, içerik takvimine sahip olmak, belli konu ya da konularda içerik üretmek, arama motoru optimizasyonu, sosyal medya desteği, okuyucular ile etkileşim, sade ve gözü yormayan tema.)

-Nasıl bir tema seçmelisiniz? Hangi blog temaları kullanıcı dostu?

(Arka planı açık renkli, responsive temalar kullanıcı dostu olduğu için etkilidir. Her cihaz (akıllı telefon, tablet, pc) uyumlu bir şekilde görüntülenen responsive blog temaları iyi bir tercih olacak. Arka planı beyaz renkli olan ve okunabilir yazı fontlarına sahip temaları tercih edin.)

-Blog şablonu düzenleme konusunda bilginiz var mı?

(Hoşunuza giden bir blog şablonunu nasıl düzenleyebilirsiniz? Temel kısımlar nasıl Türkçeleştirilir? Widget'ler nasıl düzenlenir? Bir blogda en çok ihtiyaç duyulan eklentiler neler?)

-Arama motoru optimizasyonu (SEO) hakkında neler biliyorsunuz?

 (SEO nedir, SEO ne amaçla yapılır? SEO nasıl yapılır? SEO teknikleri nelerdir? SEO hataları nelerdir? Bloglar için SEO nasıl yapılır?)
 
-Blogunuz mobil cihazlarda problemsiz görüntüleniyor mu?

 (Akıllı telefon kullanımının artması ile birlikte web siteleri ve bloglar mobil cihazlar üzerinden görüntülenmeye başlandı. Blogunuzun bu cihazlarda uyumlu ve sorunsuz görüntülenmesi mobil trafiğinizi artırmanız açısından önemli.)

- Blogunuzun sosyal medya hesaplarını oluşturdunuz mu?

(Sosyal medya bloglar için en önemli trafik kaynaklarından biri. Daha fazla okuyucuya ulaşmak ve online görünürlüğünüzü artırmanız için sosyal medya hesapları oluşturmanı ve belli periyotlarda güncellemelisiniz.)

-İçeriğinize uygun sosyal medya kanalını belirlediniz mi?

( Facebook, Twitter, Linkedin, Google+, Pinterest vb.)

-Blogdan para kazanma yöntemleri hakkında temel bilgileriniz var mı?

(Adsense reklamları yayınlama, tanıtım yazısı satışı, banner reklam almak, link satışı, makale yazarlığı vb.)

-Google Adsense vb. reklam programları hakkında neler biliyorsunuz?

(Bu sistemler nasıl işliyor? Google Adsense nasıl para kazandırıyor, Adsense hesabı nasıl alınır, Adsense hesabı nasıl banlanır, Adsense ödemeleri nasıl yapılıyor, Adsense ile ne kadar para kazanabilirsiniz? Adsense de en çok kazandıran anahtar kelimeler hangileri? Adsense alternatifi reklam firmaları neler?)

-Blogunuz için en uygun reklam yerleşimi nasıl olmalı?

(Yazı içine, yazı sonuna ve sağ sidebar'a reklam yerleşimi etkili olabilir. Reklam sayılarında aşırıya kaçmayın. Az adette reklam kullanın.)

-Bloglarda en çok hangi alanlardaki reklamlar tık alıyor?

(Bloglarda genelde yazı içindeki reklamlar okuyucu ile direkt muhatap olduğu için daha fazla tık alır. 300x250 ya da 336x280 reklamlar etkili.)

-Google Adsense hesabınız var mı?

(Google Adsense hesabınızın olması, Google Adsense ile para kazanmanız için gereken en önemli şey. Başvuru sırasında bazı şartlar isteniyor. Blogunuzun bu şartları taşıyıp taşımadığını tespit edin. Yeterli içerik olmadan kesinlikle başvurmayın.)

-Advertorial reklam metinlerini nasıl oluşturacağınızı biliyor musunuz?

(Tanıtım yazısı yayınlamak, blogların en popüler gelir modellerinden biri. Tanıtım yazısı nasıl yazılır, tanıtım yazısı nasıl olmalı, tanıtım yazısı örnekleri hakkında fikir sahibi olun.)

-Göze batmayan ve keyifle okunan bir advertorial reklam yazısı nasıl yazılır?

 (Etkili olması ve okuyucu tarafından yadırganmaması gerekiyor.)

-Blogunuzda kendiniz hakkında detaylı bilgiler veriyor musunuz?

 (Kendiniz ile ilgili bilgileri, yaptığınız çalışmaları "Hakkımda" sayfası oluşturarak okuyucuların kolay ulaşabileceği bir şekilde sunmanız güvenilirlik açısından önemli.)

22 Mayıs 2014 Perşembe

Markalaşmak isteyen internet girişimlerine öneriler

Markaların hedef kitlelerine doğru ve etkili bir şekilde ulaşmasının birçok yolu bulunuyor. Son yıllarda markaların tanıtım amacıyla en çok yöneldiği yöntemler arasında sosyal medya reklamcılığı, kurumsal blog oluşturmak, Google Adwords reklamları, banner reklamlar, advertorial reklamlar ve tanıtım filmi oluşturmak göze çarpıyor.

Tanıtım ve reklam çalışmalarının farklı kanallardan yürütülmesi, başarılı bir marka bilinirliği oluşturmak açısından büyük önem taşıyor. Çünkü tüketiciler, potansiyel müşteriler takip ettiği markaya her platformdan ulaşmak istiyor. Bir marka ne kadar görünür olursa müşterileri ve hedef kitle ile kurduğu bağ da o derece kuvvetli oluyor.

Peki, yeni kurulan ve gelecek vizyonu olan bir internet girişiminin gerçek anlamda markalaşması için ne gibi adımlar atması gerekiyor?

-Öncelikle kurumsal kimlik oluşturmak şart. Bu kapsamda gerçek online ortamda gerekse de gerçek hayatta kullanılabilecek ürünlerin (logo, slogan, yazışmalar için antetli kağıt, kartvizit, kurumsal web sitesi, kurumsal tanıtım filmi, promosyon ürünleri, kurumsal e-dergi vb. ) hazırlanması lazım.

-Hazırlanacak kurumsal kimlik araçlarının görsel ve işitsel olarak akılda kalıcı olmasına dikkat etmekte fayda var. Karmaşık tasarımlardan uzak durmak, olumsuz bir izlenim oluşturmamak gerekiyor.

-Faaliyet gösterilen ya da gösterilecek sektörde otorite olma hedefiyle hareket edilmesi gerekiyor. Hedef kitlenin internet ortamında ciddi vakit geçirdiği düşünülürse hedef kitleye yönelik profesyonel ve faydalı içeriklerin üretim çalışmalarına başlamak lazım. İçerik pazarlamanın planlı bir şekilde yürütülmesi gelecek vizyonu açısından çok önemli.

-Kurumsal web sitesi, kurumsal blog, sosyal medya hesaplarının eş zamanlı içerikler üretilecek düzenli olarak güncellenmesi yeni müşteriler kazanmak açısından kilit rol oynayacak. İçerik üretimi konusunda profesyonel içerik yazarları ya da içerik ajansı ile çalışılırsa daha iyi olacak.

-Türkiye'de internet kullanıcıların en çok vakit geçirdiği mecralardan biri de video siteleri. Tanıtım filmi çekimi ile marka bilinirliğini ve görsel algıyı artırmak kolaylaşacak. Profesyonelce hazırlanmış bir tanıtım filmi son derece etkili olabilir. Hazırlanan tanıtım filminin kurumsal sitenin yanı sıra Youtube, Vimeo, Dailymotion, İzlesene vb. popüler video sitelerinde paylaşılması online görünürlük için mutlaka gerekli.

-Arama motorunda doğal yollardan yükselme önemsenmeli. Bunun için anahtar kelime analizleri yapılmalı ve rekabetin fazla olduğu kelimelere yönelik özel çalışmalar planlanmalı. SEO çalışmaları için alanında uzman, kurumsal firmalar ile çalışılmalı.

-Müşteri memnuniyeti ve şikayet yönetimi kavramlarınının üzerine mutlaka düşülmeli. Müşterilerin gönderdiği mailler, telefonlar gün içinde mutlaka cevaplanmalı. Müşteriyi her ortamda memnun eden bir marka, geleceğe en önemli yatırımı yapar. Şunu unutmayın; "En önemli reklam, memnun ve mutlu müşterilerdir."

-Belli bir takipçiye sahip, alanında etkili blog yazarları ile iletişime geçerek bloglar yoluyla pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilmeli.

-Advertorial reklam çalışmaları ile daha fazla potansiyel müşteriye ulaşmak için çalışmalar yapılmalı. Bunun için ciddi anlamda emek harcanan, nitelikli sitelerin listesi oluşturulmalı.

-Mobil cihazlarda kusursuz bir şekilde görüntülenmek için gerekli optimizasyonlar yapılmalı.

-Kurumsal sitenin gözü yormayan, kolay kullanılabilen bir formatta olması mutlaka önemsenmeli. Ziyaretçilerin ilk birkaç saniyelik izlenimleri çok önemli.

15 Mayıs 2014 Perşembe

Blog yazılarınız neden okunur?

Blog yazan her kişinin en büyük isteği yazdığı blog yazılarının çok sayıda kişi tarafından okunmasıdır öyle değil mi?

Peki, ziyaretçileri sizin yazdığınız blog yazılarını okumaya teşvik eden için sebepleri biliyor musunuz? İnsanların blog yazılarınızı okumaları için bazı temel nedenler var.

Bu yazımda bunlara değinerek blog yazarlığı yapanlara daha fazla okuyucuya ulaşmaları için farklı bir bakış açısı ile düşünmelerini ve kendilerini geliştirmeleri konusunda katkı sağlamak istiyorum.

Duygular

Ziyaretçileri bir blog yazını okumaya iten en temel şeylerden biri duygudur. Örneğin bir fırsatı kaçırma duygusu, başarısız olma duygusu, yalnızlık duygusu, işsizlik korkusu, para tutkusu, zengin olma tutkusu, kariyer tutkusu vb. Bu ve benzeri duygu durumlarına sahip olan ve kendi içsel dünyalarında bir çıkış yolu arayan kişilerin ilgisini çekebilecek yazılarınız varsa bu yazılarınızın okunma şansı son derece yüksektir.

Değer 

İnternet kullanıcıları aradıkları, merak ettikleri konular ile ilgili doyurucu, faydalı bilgileri kolay bir şekilde bulmak ister. Blogunuzda yer alan bir metinden ya da izlediği bir videodan yararlı bilgiler edinen bir kullanıcı daha fazlasını bulmak ümidiyle ilgili yayınları takip etmeye başlar. Değerli içerik kavramının hızla yükseldiği internet dünyasında okuyuculara bu doğrultuda içerikler sunan siteler/bloglar her zaman önde olacak. İnsanlara ihtiyaçları olan bilgiyi sunmak, gelecek için iyi bir yatırım olacağı gibi bir otorite olmayı da kolaylaştırır.

Beklenti

İnsanlar blog yazılarını okurlar çünkü blog yazılarındaki içeriklerden bilgi sahibi olmak, fayda sağlamak ve bunları sosyal hayatta uygulamak isterler. Okudukları yazının sonunda arzu ettikleri neticeyi görmek isterler. Örneğin; blog yazarak para kazanmak ile ilgili bir yazı kaleme aldınız. Bunu blogunuzdan okuyan ve oradaki tavsiyelerinizi mantıklı bularak uygulama yoluna giden bir okuyucu, kendi blogundan para kazanma beklentisi içinde olacaktır. Okuyuculara yazınızı değil, yazınızın sonunda onların işine yarayabilecek şeyleri vermeye çalışın. Kendinize şunu sorun: "Okuyucu, benim blog yazımı okuyarak neye ulaşmak istiyor?"

Referans

Blogunuzun ziyaret edilmesinde başkalarının tavsiyeleri son derece önemlidir. Blogunuzu daha önce ziyaret eden ve içeriklerinden fayda sağlayan bir okuyucu sizi çevresindeki kişilere de tavsiye edebilir. Bu son derece önemli ve size ciddi anlamda fayda sağlayacak bir olaydır. Başkaları sizin blogunuza ne kadar çok tavsiye yoluyla gelir ve içeriklerinizden yarar görürse zaman içinde o kadar daha iyi bir konuma gelebilirsiniz. Bu da sizin içerik ürettiğiniz alanda bir otorite olmanızı sağlar. Kendinizden pay biçin. "Ahmet, şu blogda fotoğrafçılık teknikleri ile ilgili harika püf noktaları var. Sen de göz atmalısın. Tesadüfen buldum. Uyguladığım teknikler ile başarılı fotoğraflar çekmeye başladım." gibi sözleri arkadaşlarınızdan illa ki duymuşsunuzdur.

Tanınma

Referans, size aynı zamanda tanınmayı da beraberinde getirir. İnsanlar genelde daha itibarlı yayınlardan bilgi ihtiyacını karşılar. Çünkü bu tür yayınları güvenilir görürler. Alanınızda marka olmayı hedefleyin. Ne kadar çok tanınırsanız o kadar çok kazançlı çıkarsınız. Başkalarının sizi bir marka olarak görmesi size maddi ve manevi olarak çok şey katacak. Hedeflerinizi büyütün.

İhtiyaç

Gerçekçi olalım. Bazı yazıları o an bilgi sahibi olmaya ya da bir sorunu çözmeye ihtiyacımız olduğu için okuyoruz. Örneğin yeni bir blog açacaksınız ve blog teması değiştirmeyi bilmiyorsunuz. Arama motorundan blog teması nasıl değiştirilir şeklinde arama yapıyorsunuz karşınıza ilk çıkanlara tıklayarak ihtiyacınız olan bilgiyi edinmeye çalışıyorsunuz. Yazılarınızda ne kadar değerli ve her zaman fayda sağlayacak bilgiler sunarsanız o kadar çok başkalarının ihtiyacı olursunuz. Blogculara yönelik ipuçlarını güzel bir dille okuyuculara sunuyorsanız blog açmayı düşünenler için bir ihtiyaç olabilirsiniz. İhtiyaç olmanızı sağlayacak en önemli unsur fark oluşturmak. İçeriklerinizi güzel bir şekilde okuyucuya sunmak olmalı.

Sunum

İnternette okuyucular yazılarının sunumuna da bakar. Yazılarınızı profesyonel bir şekilde sunmanız daha fazla kişi tarafından okunmanızı sağlar. Yazı başlığı, yazı uzunluğu, imla kuralları, yazıda kullanılan görseller, ifade şekli, paragraf düzeni, yazının yer aldığı blogun teması sunumuzun başarılı ya da başarısız olmasını etkileyen en önemli faktörler olarak öne çıkıyor. Bunu şöyle düşünün; mutfakta uzun süre vakit harcayarak hazırladığınız yemek son derece lezzetli olabilir. Onu uygun tabaklarda, uygun bir masa düzeninde güzel bir şekilde servis etmezseniz yiyecek olanların önyargı ile yaklaşması kaçınılmaz olacaktır. Bu da yemeğinize gölge düşürecektir. Bunu yazılarınız için de düşünmelisiniz.


13 Mayıs 2014 Salı

Yazarak para kazanma maceralarım

Milyonlarca sitenin bulunduğu internet ortamında gerçekten kaliteli ve fayda sağlayıcı içerikleri ziyaretçilerine sunan sitelere ihtiyacın her geçen gün daha fazla arttığı bilinen bir gerçek.

Her gün binlerce yeni web sitesi açılıyor. Bunların çok az bir kısmı yoluna devam ederken geriye kalanları yok olup gidiyor. Fark oluşturmak ve istikrarlı bir şekilde çalışmak çok önemli bir konu. Bu iki kriteri sağlayan bir şekilde başarılı oluyor. Bu işlerde sabır gerçekten çok önemli.

Blog yazmaya başladığımdan bu yana gözlemlerim ve araştırmalarım sayesinde çok şey öğrendim. Kaliteli, özgün ve eskimeyecek türden içeriklerin her zaman değer gördüğünü bilmek, beni bu doğrultuda içerik üretmek için ciddi anlamda motive etti.

Bilgi kirliliğinin had safhaya ulaştığı günümüz dünyasında doğru ve yanlışı ayırt etmek son derece zor. Kopyala-yapıştır mantığı ile hareket ederek bir yere ulaşmayı hedeflemek iyi bir yol değil. Maalesef Türkiye'de gerçek anlamda içerik üreticisi çok fazla olmadığından dolayı kopya içerik çöplüğüne dönen sitelerin sayısı son derece fazla.

Daha fazla ziyaretçi çekebilmek adına şekilden şekile girmek, alakasız içerikleri sırf hit getiriyor diye ziyaretçi kitleye sunmak kısa vadede kazanç olarak görünse de uzun vadede hiçbir fayda sağlamayacak.

Atalarımız ne demiş: "Taşıma su ile değirmen dönmez" Kopya içerik bir yere kadar idare edecek. Ya sonrası? Ziyaretçiler azalacak, sitenin arama motorundaki konumu değişecek, güncelleme sıklığı azalacak. Sosyal medyada eskisi gibi ilgi görmeyecek ve yavaş yavaş çökecek. Sonu böyle olan bir sürü site var.

Yazmak, gerçekten yetenek işi. Profesyonel anlamda içerik üretmek, büyük emek istiyor. Bunu bıkmadan yapabilecek kaç kişi var? Medya İstasyonu'nu açtığımda tüm bu yazdıklarımın farkındaydım. Bu yüzden de oturup üşenmeden elimden geldiğince faydalı olabilecek yazıları yazdım. Özgün içerikler ile beslediğim Medya İstasyonu'nun maddi ve manevi anlamda faydasını gerçekten gördüm.

Yazarak nasıl para kazanıyorum?

Özgün içerik ihtiyacı olanlara ulaşmama gerek kalmadı. Onlar beni buldu. Nasıl mı? Tabi ki Medya İstasyonu aracılığı ile. Aralarında birçoğunuzun bildiği girişimler de vardı. Benim için iyi birer referans oldular. Peş peşe yazı işleri almaya başladım. İlk başlarda çok yüksek ücretler karşılığında yazı yazmadım. Piyasadaki standart tarife olan 100 kelimesi 1 TL, 200 kelime 2 TL gibi fiyatlardan da hiçbir şekilde yazı yazmadım. Çünkü kendi piyasamı ve ağımı oluşturmak istiyordum.

Yazı ihtiyacı olan ve ücret karşılığında başkalarına yazdıranlar bu piyasada gerçek anlamda kaliteli yazılar yazabilen çok fazla kişinin olmadığını gayet iyi bilir. Bu yüzden de fiyatlar çok komik. Yazı ihtiyacı olanlar arasında profesyonel olarak düşünen çok fazla olmadığından dolayı alan da veren de razı. Hal böyle olunca da 1-2 TL'lik yazılara çok rağbet oluyor.

Bana bu fiyatlardan yazmam için ulaşan kişilerin haddi hesabı yok. Hiçbir teklifi kabul etmedim. Çünkü bu işi yapanlardan bir farkım olmalıydı. Adam gibi bir adet yazı yazarak alacağım parayı onlarca yazı yazdıktan sonra neden alayım ki?

Ben kaliteye önem veren birisiyim. Kendi sitem için yazar gibi titiz bir şekilde hareket ediyorum. Aldığım yazı işlerini önemsiyorum ve profesyonelce çalışıyorum. Zamanında teslim ediyorum. İmla kurallarına, başlıklara, uzunluğuna dikkat ediyorum. Aceleye getirmiyorum.

Belli bir standart oluşturunca da yazı işleri zaman içinde artıyor. Yazı işlerinin yanı sıra yazı başına alınan ücretler de artıyor. Bu süreci bizzat yaşadım. Burada kendi pazarınızı oluşturmak önemli. Yeteneklerinizi iyi pazarlarsanız yükselme şansınız son derece yüksek. Taviz vermemelisiniz. Ucuzcu bir piyasada dik bir şekilde ayakta durabilmek, mücadele etmek büyük bir özveri istiyor.

Blogunuzu dijital bir CV olarak etkili bir şekilde kullanın. Genel blog gibi saçma sapan bir kavrama sığınıp çöp haline getirmeyin. Belli alanlara yönelik bıkmadan düzenli içerik üretin. İşlerin yoluna girdiğini göreceksiniz.

Ben Medya İstasyonu'nu bir vitrin olarak kullanıyorum. Bu yüzden hit, Page Rank, Alexa vb. kriterlere kafamı takarak asıl işim olan içerik üretmeyi ikinci plana itmiyorum. Yazmak istediğim zamanlarda içimden geldiği gibi yazıyorum. Yazmaktan keyif alırsanız çok daha iyi motive olursunuz. Yazdığınız her yazı sizi bir adım daha ileriye götürecek. Yazarak para kazanmak hayal değil. Zor da değil. Sadece sabredin, yazma becerilerinizi geliştirin ve gerçek anlamda çalışın.

Bir düşünün...

Sermayeniz; beyniniz, parmaklarınız, bilgisayarınız, internet bağlantınız... Bunlar son derece maliyetsiz şeyler. Bir dönem en çok izlenen videoların birinde biri demişti ya: "Beyin bedava" Evet, bedava. Önemli olan doğru zamanda doğru bir şekilde kullanmak...

Yazarak para kazanın, bir şeyler öğrenin network kurun.

Daha ne olsun?

Not: Bu konudaki tecrübelerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.





7 Mayıs 2014 Çarşamba

İyi bir tanıtım yazısı ne özellikler taşımalı?

Tanıtım yazıları, bir ürün, hizmet ya da siteyi tanıtan ve içerisinden tanıttığı alana doğru linkler içeren bir seo uygulaması olup son zamanlarda en popüler yöntemler arasında bulunuyor.

Web sitesi/blog sahibi birçok kişi ücret karşılığında tanıtım yazısı yayınlatarak kendi sitelerinin arama motoru sıralamasında hedef anahtar kelimelerde daha iyi bir noktaya gelmesini arzuluyor.

Tanıtım yazısı, etkili bir yöntem olarak öne çıksa da gerçekten verim alabilmek için gerekli olan birçok kriter göz ardı ediliyor.

Tanıtım yazısı yayınlatmayı düşünenler genelde yazılarının yer alacağı sitelerde Pagerank, Alexa, Dmoz kaydı ve günlük tekil ziyaretçiye bakıyor. Peki, bu kavramlar tek başına yeterli mi? Bazen çok iyi değerlere sahip olan sitelerden alamadığınız verimi sadık okuyucu kitlesine sahip, çok fazla trafiği olmayan sitelerden almanız mümkün olabiliyor.

İyi bir tanıtım yazısı ne özellikler taşımalı?

- Tanıtım yazılarının birçoğu yazma kabileyeti son derece düşük kişilerce baştan savma bir şekilde hazırlanıyor. Bu da tanıtım yazısı ile beklenen verimin alınmasının engelliyor. Tanıtım yazıları içerik yazarlığı yapan ve bu alanda profesyonel olmuş kişilerce yazılmalı. Maalesef birçok kişi birkaç liranın hesabını yaptığı için yazı yazdırma işinin üstüne düşmüyor. Ya kendi yazıyor ya da 1-2 TL'ye yazı yazanlara başvuruyor. Bu yazıların kalitesi ortada. Profesyonel yazarlar ile çalışılmalı.

- Tanıtım yazıları ya çok reklam ifadeleri içeriyor ya da ansiklopedik terimler. İyi bir tanıtım yazısı doğal olmalı. Reklam ifadelerinden mümkün olduğunca arındırılmalı. Sadece içine link eklenen ve başka sitelerde fayda sağlamak amacıyla yayınlatılan metinler olmamalı.

- Tanıtım yazısı ilgi çekici, haber ya da bir blog yazısı gibi yazılmalı. Ara başlık içermeli, imla kurallarına uygun olmalı, çarpıcı başlığa sahip olmalı. Ne çok uzun ne de çok kısa olmalı. Okuyucu tarafından keyifle okunan bir yazı olmalı.

- Tanıtım yazısında yer alacak site linklerinin ve anahtar kelimelerin abartılı bir şekilde kullanılmasından kaçınılmalı. Bir tanıtım yazısında en fazla 3 link yer almalı. Aslında ben 3 linke de karşıyım. Tek link kullanmak her zaman iyi. Ancak SEO takıntısı olanlar belli anahtar kelimelerde yükselmeyi arzuladığı için 3 linkte ısrarcı. Anahtar kelimeleri bold yaparak okuyucunun yazıya olan ilgisini azaltmaktan da kaçınmak etkili olacak.

- Tanıtım yazısı yayınlatılacak sitenin geçmişi ve içeriğinin güçlü olması yazıdan verim almak açısından önemli bir husus. Sırf ücreti düşük diye önüne gelen her siteden tanıtım yazısı alanlar yaptığı yanlışın hala farkında değil. Eğer içeriğiniz teknoloji ise teknoloji konulu sitelerden tanıtım yazısı alın. Gidip sağlık ya da kadın sitesinden yazı satın almayın. Eğer siteniz ile aynı ya da benzer içeriklere sahip sitelerden yazı satın alırsanız tanıtım yazısı üzerinden daha fazla ziyaretçi çekmeniz mümkün. Hatta içeriğiniz tatminkar ise sadık okuyucular bile kazanabilirsiniz.

- Tanıtım yazısı yayınlatanların en çok takıldığı nokta ücret. Ücreti düşük olan siteler her zaman gözde oluyor. Yeni açılmış, içeriği zayıf, okuyucuya faydasız içerikler sunan sitelerden uzak durulmalı. Eğer tanıtım yazısı yayınlatacağınız sitenin içerikleri kuvvetli ve gerçek anlamda organik ziyaretçileri varsa tanıtım yazısı ücreti için pazarlık yapmayın. Emeğin karşılığını verin. 3-5 lira eksik vermek ile kimse zengin olmaz ya da fakirleşmez. "Hocam senin site bu kadar etmez, ancak şu kadar verebilirim" gibi cümleleri kesinlikle kullanmayın.

- Webmaster forumlarda tanıtım yazısı satışı yapanların birçoğu olaya gerçek anlamda profesyonel yaklaşmadığı için "3-5 lira kazanayım bana yeter" mantığı ile hareket ediyor. Yazı satın aldığınız sitelerin olası problemlere karşı iletişim kurabileceğiniz güvenilir ve anlayışlı kişilerce yönetilmesi önemli. İşi gerçekten hakkıyla yapanlar ile uzun soluklu çalışın. Müşteri memnuniyeti önemli öyle değil mi?

- Tanıtım yazısı fiyatları genelde 5, 10, 15, 20, 25 TL arası seyrediyor. 20 - 25 TL gibi yazı başı ücretler birçok kişinin gözünü korkutuyor. Bu alışkanlıktan vazgeçilmeli. Korkulacak bir durum yok. Düşünsenize tanıtım yazısı yayınlattığınız sitenin içeriği kaliteli, güncelleniyor, yöneticisi gayet iyi ve anlayışlı. Tanıtım yazınız da sitede kalıcı. İstenilen fiyatlar çok mu? 5-10 TL verip de yayınlattığınız tanıtım yazınızın 2-3 ay sonra kaldırılması hoşunuza gitmez öyle değil mi? "Ucuz olan, pahalıdır" diye bir söz var. Dikkate alın.

- Tanıtım yazınızı yayınlattığınız siteleri takibe almayı unutmayın. Bazı site sahipleri işin üçkağıtçılığına kaçıyor ve yazıları, linkleri kısa bir süre sonra kaldırıyor. Paranız ve tanıtım yazısı ile alacağınız verim boşa gitmiş oluyor. Dikkatli olun.

- Aynı tanıtım yazısını her sitede yayınlatmayın. Her site için ayrı ve özgün tanıtım yazısı hazırlayın ya da hazırlatın. Böylece faydasını çok daha fazla görürsünüz. Bu konuda çoğu kişi kolaya kaçıyor. Sonra da "tanıtım yazılarından hiçbir fayda görmedim" diye şikayet ediyorlar. Kolaya kaçmayın.


6 Mayıs 2014 Salı

Yazma motivasyonunuzu artırmak için enstrüman çalın

Blog yazarlığına büyük hevesler ile başlayan ve sonrasında düzenli olarak içerik üretemediği için blog yazmayı bırakan birçok kişi bulunuyor.

Blog yazmak, istikrarlı bir şekilde yapıldığında anlam kazanan bir uğraş. Bu yüzden blog yazarlarının içerik üretimi konusunda kendilerini iyi bir şekilde motive etmesi gerekiyor.

Blog yazısı yazma sürecini sekteye uğratan birçok faktör var. Bunlardan en önemlisi blog yazarının o anki ruh hali. Sakin bir kafa ile yazılmayan yazılar genelde özensiz olduğundan dolayı etkili olamıyor.

Örneğin; Medya İstasyonu'nundaki yazılarımı gerçekten yazmak istediğim zamanlarda ve sakin bir ruh haliyle kaleme alıyorum. Bunun için yazılarımı yazarken sabah saatleri ya da gece saatlerini tercih ediyorum. Eğer ruh halim elverişli değilse, keyifsizsem sırf güncel olsun diye yazma sürecine girmiyorum.

Yazmakta sıkıntı çeken blog yazarlarına zihinlerini rahatlatacak aktiviteler edinmelerini öneriyorum. Mesela; ufkunuzu genişletecek ve zihninizi rahatlacak bir aktivite olarak bir enstrüman çalmayı deneyin. Herkesin hoşuna gidecek ve çalabileceğini bir enstrüman illa ki vardır. Müzik, ruhun gıdasıdır unutmayın.

Küçük yaşlardan beri amatör müzik ile uğraşan biri olarak müziğe başlamanızı öneririm. Canım ne zaman sıkılsa, ne zaman kendimi stresli hissetsem klavyenin başına oturarak en sevdiğim şarkıları birkaç dakika çalıyorum ve gerçekten rahatlıyorum.

Son zamanlarda müzik aletleri satışı yapan sitelerde daha fazla vakit harcamaya başladım. Yeni bir müzik enstrümanı çalmayı öğrenmek istiyorum. Bundan dolayı uygun müzik enstrümanlarına göz atıyorum. Yaylı ve nefesli çalgılar ilgimi çekiyor.

Peki, bir müzik aleti çalmak size neler katacak? Hiç düşündünüz mü?

Bir müzik aleti çalmayı öğrenmenin ve bunu başarmanın insana sağladığı pek çok fayda olduğu biliniyor.

Zekanızı geliştirecek

Müziğin beyin üzerindeki etkilerini araştıran birçok çalışma mevcut. Özellikle küçük yaşlardan itibaren müzik aleti ile uğraşmak kişinin zeka düzeyinin belirli oranda artırarak, başarı oranının yükseltiyor. Hafızayı geliştiriyor, zihni canlandırıyor ve aktif hale getiriyor.

Disiplinli olmayı öğreneceksiniz

Bir müzik aletinin çalmayı öğrenmek tıpkı farklı bir dili öğrenmek gibi olduğu için zaman gerektiren bir uğraş. Bunu öğrenmek için belirli bir düzen ve disiplin şart. Günün belirli saatlerinde çalışmak, zaman ayırmak ve sürekli belli aralıklarla pratik yapmak size ve yaşamınıza bir disiplin getirecek.

Stresinizi azaltacak

Günümüzdeki yaşam koşullarında bazen çok bazen az miktarda stres yaşıyoruz. Bu yoğun tempoya bir ara verip dinlenmeyi hepimizin en doğal hakkı öyle değil mi? Bir müzik aletini çalmak, kafanızı boşaltmak, bir ara vermek ve rahatlamak için çok iyi bir aktivite olacak.

Motivasyonunuzu artıracak


Bir aleti çalmaya yeni başladığınızda, blog yazarlığına başladığınız ilk zamanlardaki gibi ilk başlarda zorlanabilirsiniz ve hevesiniz kaçabilir. Ancak çalıştıkça bunu başarmanın verdiği haz sizi motive edecek. İlk öğrendiğiniz parçalar basit olsa da gittikçe bunu geliştirebilir ve en son aşamaya kadar ilerleyebilirsiniz. Böylelikle en üst aşamaya varmak için aşama aşama ilerleyerek başarı için gerekli sabır ve motivasyonu kazanmış olacaksınız.

Yaşamınıza renk ve eğlence katacak

Başlangıçta zorlukları olsa da müzik aleti çalmak, hayatınızı değiştirir, basit ezgilerle başlayan müzik yolculuğu zamanla farklı müzik türlerinden örneklerle oldukça eğlenceli hale gelecek, ufkunuzu ve hayata bakışınızı değiştirecek. Böylece daha pozitif bir ruh haline sahip olarak nitelikli yazılar üretmek için gereken gücü kendinizde bulacaksınız. Bir müzik aleti çalmak, yazma alışkanlıklarınıza çok farklı boyutlar katabilir. Denemenizde fayda var. Kaybedeceğiniz hiçbir şey yok. Kazanacaklarınızı düşünün.

Müzik enstrümanlarına meraklıysanız ve kendinize uygun müzik aleti bakıyorsanız www.muzikbakkal.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

2011'den beri enstrüman satışının yanı sıra faydalı olabilecek müzikal bilgiler de veren Müzik Bakkal'da her bütçeye uygun çok sayıda müzik aleti bulunuyor. Sitede yer alan el yapımı müzik aletleri de ilginizi çekebilir.

2 Mayıs 2014 Cuma

Blog yazmak isteyenlere 9 nasihat

İçeriğin her geçen gün daha çok öne çıktığı internet dünyasında nitelikli ve fayda sağlayıcı içerikleri düzenli bir şekilde üretmek büyük önem taşıyor.

Düzenli bir şekilde blog yazmak gerçekten zor bir iş. Bu yüzden ayakta kalabilen çok fazla blog yok. Blog açmak birkaç dakikalık bir iş iken bir blogun tutunması uzun bir zaman alabiliyor. İstikrarlı bir şekilde ilgi çekici içerik üretimini başaranlar er ya da geç kazanan taraf oluyor.

1- Yeni blog açan çoğu kişinin söylediği "Düzenli blog tutacağım, düzenli yazacağım ve yazılarım çok paylaşılacak" cümlesinin devamı çoğu zaman gelmez. Blog yazmak, içerik üretmek herkesin harcı değildir. Öncelikle bunun bilinmesi gerek. Verilen sözler tutulmalı.

2- Blog açarak para kazanma hevesinde olanlar sağda solda okudukları yazılara kapılmamalı. Her blog açan zengin olsaydı etraf blog zengininden geçilmezdi. Emek olmadan yemek olmaz unutmayın.

3- Blog yazarlığı Türkiye'de hala yeterince ciddi olarak algılanmıyor. Bu yüzden de "Nasıl olsa blog açmak bedava, bu tutmazsa diğeri tutar" gibi düşünceler ile blogculuk yapılıyor. Siz ciddiye almazsanız okuyucu sizi ve blogunuzu neden ciddiye alsın?

4- Daha önceki yazılarımda da söyledim. Genel blog diye bir kavram yoktur. Bloglar belli ilgi alanlarına yönelik içeriklerin üretildiği mecralar. Blogların haber sitelerinden, forum sitelerinden, portallardan farklı olması lazım değil mi? Genel blog sevdasından vazgeçilmeli. Bloglar çöplük değil.

5- Blog temasının ziyaretçi sayısının artmasında en önemli faktörlerden biri olduğu vurgulansa da içeriği kuvvetli olmayan bir blogun teması süper olması bir anlam ifade etmiyor. Başarılı blogların çoğunun teması gösterişten ve karmaşıklıktan uzak. Genelde yazıların ön planda olduğu temalar tercih ediliyor. Temanın arka fonunun beyaz olması okuyuculara güven veriyor. Kim siyah fonlu bir temaya sahip blogda keyifli vakit geçirir? Basit ve yazı fontlarının okunabilir olduğu temalar seçilmeli.

6- Şu blog yazılarını para karşılığında başkalarına yazdıranlara şaşıyorum. Blog yazmak, kişisel bir uğraş. Neden bunu başkası yapsın ki? Yazmayı bilmeyenler blog açmamalı. Taşıma su ile değirmen dönmez öyle değil mi? 50 adet 100 kelime 1 TL'den makale yazdıracaksın ve binlerce ziyaretçi hayali kuracaksın. Gerçekçi adımlar atılmalı.

7- Arama motoru optimizasyonu birçok blog sahibinin en çok üzerinde durduğu konu. Peki, ya okuyucu optimizasyonu? Okuyuca yönelik içerik üretmek önemli. Arama motoruna yönelik üretilen içeriklerin birçoğu kaliteden uzak. Önce okuyucu fethetmek lazım.  SEO yapacağım diye yazıları katletmenin bir anlamı yok. En iyi SEO, memnun okuyucu kitlesine sahip olmak. Okuyuları memnun edin.

8- Blogdan para kazanmak birçok blog yazarının en büyük hayali olsa da bunun için sabır, zaman ve emek gerektiği hala yeterince bilinmiyor. Çalışmadan para kazanma hayalleri ile bu iş olmuyor. Kolay yoldan para kazanmayı düşünenler blog açarak para kazanmak sevdasından vazgeçmeli. Bloglardan para kazanmak öyle kolay değil. İçerik ile, okuyuculara sağlanan fayda ile bir fark oluşturulursa para kazanma süreci başlayabilir. Okuyuculara fayda sağlayın, para peşinden gelecek.

9- Blog yazmak, direkt para kazandırmaz. Para kazanmanın yollarını açar. Kişiler kendilerini geliştirme durumunda. Bloglarda üretilen içeriklerin iyi bir şekilde pazarlanması para kazanmayı belirleyen en önemli faktör. Bloglar, bir nevi dijital CV'lerdir. Blog yazmayan kişilere göre bir adım daha önde olmayın sağlayabilir. Bunu etkili kullanmak ve avantaja çevirmek blogcuların elinde. İçerik pazarlamayı öğrenin.













29 Nisan 2014 Salı

Kötü blog yazısı yazmak için 14 neden

Blog yazıları yeterince okunmayan birçok blog yazarı, zaman içinde büyük hevesle oluşturduğu içerik üretme takvimine uymadığı gibi blogundan da soğuyor. Bu durum  blogların ilgisiz bir şekilde internette yer işgal etmesine neden oluyor.

Peki, blog yazarları böyle durumlarda nasıl hareket etmeli? "Yazılarım okunmuyor" diye bir kenara mı çekilmeli yoksa yazılarının okunmamasının nedenlerini mi araştırmalı?

Blog yazarlığında başarı, uzun soluklu ve çaba gerektiren bir iş. Açtığınız blog ile bir anda binlerce okuyucuya ulaşmanız mümkün değil. Bu yüzden sabırlı olmalısınız. "Aylardır blog yazıyorum ama hala yazılarımı çok az kişi okuyor" diyen blog yazarlarının kaçı blog yazılarının okunmama nedenleri üzerine kafa yordu?

Başka blogları, internet sitelerini eleştirmek kolay. Çuvaldızı kendimize de batırmamız gerekiyor. Blog yazarlığı sürecinde kendimizle ilgili birtakım analizler yapmazsak nasıl başarılı olacağız?

Bir blog yazısının okunmamasının birçok nedeni olabilir. Bunlardan en temeli ise blog yazısının kötü olmasıdır.

Gözlemlerim ve tecrübelerim doğrultusunda bir blog yazısının kötü olmasının sebepleri şunlar:

-Blog yazarının kendini o gün blog yazısı yazmak için şartlamış olması

-Blog yazarının ruh halinin kaliteli içerik üretmek için uygun olmaması

-Blog yazısının acele ile yazılmış olması

-Blog yazarının yazmak istediği konuyu kafasında netleştirmemesi

-Blog yazısının orijinal olmaması

-Blog yazısının okuyucular için değil arama motorları için yazılmış olması

-Yazma sürecinde yeterli araştırma yapılmaması

-Yazmak için uygun zaman dilimine karar verilememesi

-Yazılacak konu ile ilgili farklı bakış açısının yakalanamaması

-Blog yazarının hakkında yazdığı konuyu yeterince önemsememesi

-Blog yazarının içerik takviminin olmaması

-Blog yazısının çok kısa ya da çok uzun olması

-Blog yazısının okuyucunun ilgisini çekecek şekilde servis edilmemesi (Başlık, ara başlık, anlam bütünlüğü, imla kurallarına uygunluk vb.)

-Blog yazısının görünür olmasını sağlayacak unsurların doğru kullanılmaması (Anahtar kelime, temel SEO teknikleri)

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?



27 Nisan 2014 Pazar

Blogcular için 7 yazma ipucu

Blog yazarlığına başlayan ya da başlamayı düşünenlerin aklındaki en önemli sorulardan biri "nasıl daha iyi blog yazısı yazabilirim?" oluyor. Daha iyi blog yazıları yazmak, blog yazılarının geniş bir okuyucu kitlesine ulaşması açısından büyük önem taşıyor.

Başarılı blogların en önemli sırlarından biri de güçlü ve faydalı içerikleri barındırması. Milyonlarca blogun bulunduğu internet dünyasında özgünlükten uzak, sırf anlık bir heves uğruna açılmış çok sayıda blog var.

Bu blogların içerikleri oldukça zayıf ve okuyuculara fayda sağlamaktan son derece uzak. Dünyanın en popüler bloglarının temel özelliği, sürekli, güncel ve doyurucu bilgileri okuyuculara sunmaları. Bu konu son yıllarda sıkça dile getirilse de içerik üretiminde kolaya kaçmaktan bir türlü vazgeçilemiyor.

Peki, blog yazarları etkili bir blog yazısı yazarken nelere dikkat etmeli?

Çarpıcı başlık

Okuyucu ilk önce yazının başlığına göz atar. Başlık çekici, merak uyandırıcı ve okumaya teşvik edici olmalı. Uzun, özensizce atılmış ve okuyucuda hiçbir şey uyandırmayan bir başlığa sahip yazının okunma şansı yok denecek kadar az.

Kısa paragraflar 

Başlığa göz atan okuyucu ikinci olarak blog yazısının uzunluğuna bakar. Eğer yazı çok uzunsa okuyucuda bazı tereddütler oluşabiliyor. Maalesef birçok okuyucunun uzun yazıları baştan sona kadar okuyacak vakti yok. Yazılar ortalama uzunlukta olmalı. Lafı dolandırmaya gerek yok.

Ara başlıklar

Ara başlıklar yazıyı okuyucuların gözünde daha samimi ve okunabilir göstermek açısından önemli. Bu yüzden ara başlıkların da etkileyici ve merak uyandırıcı ifadeler içermesinde fayda var. Yazının tamamını okumak istemeyen okuyucu ilgisini çeken bir ara başlığın altındaki paragrafları okumak isteyebilir. Ara başlıksız bir yazı okuyucuları genelde korkutuyor. Ara başlık kullanın, blog yazınızın okunma şansını artırın.

Samimi bir yazı dili

Blog yazısının başlığı, uzunluğu ya da ara başlıkları sorunsuz olabilir. Ancak kullanılan dil samimiyetten uzak ve ansiklopedi diline yakın bir dil ise okuyucuyu blog sayfasından kaçırabilir. Doğal bir anlatım ile kaleme alınmış blog yazılarına ilgi daha fazla. Resmiyete gerek yok. İfadeleri yumuşatın.

İmla kurallarına uygunluk

Okuyucu arama moturundan aratarak yazınızı buldu. Başlık güzel, okuyucunun ilgisini de çekti. Yazının uzunluğu fena değil. Okuyucu blog yazısını okumaya başladı. Gözüne yazım yanlışları çarpmaya başladı. Peki, ya sonrası? Okuyucunun blog yazısına ve blog yazısını yazan bloggera güveni sarsılacak. Yazının devamını okuyacak hevesi kalmayacak. Yazının profesyonel bir şekilde yazılmadığını anlayacak ve muhtemelen sonraki aramalarında blogunuzu es geçecek. İmla kurallarına mutlaka uyun. Masanızda bir imla kılavuzunun bulunmasından zarar gelmez.

Ortalama uzunluk

Uzun metinleri okumak için kaç kişinin yeterli vakti var? Kaçımız internette bir yazıyı dakikalarca okuyoruz? Kendiniz de bir okuyucu olarak düşünün. İnternetteki okuma deneyimi kitap okumaya benzemiyor. Gözü fazlasıyla yorabiliyor. Bu yüzden çok uzun metinlerden ve iç karartıcı tema kullanımından kaçınmak gerekiyor. İnternette hız ve zaman faktörü birçok kullanıcının önemsediği bir şey. Bundan dolayı yazıları fazla dolandırmamak lazım.

Sayıların kullanımı

Blog yazılarında sayıların yer alması birçok okucuyunun sevdiği bir şey. 10 püf noktası, 5 yolu, 3 belirtisi gibi ifadeler  yazılara daha ilgi çekici bir hal katıyor. Yabancı bloglarda da en çok bu tür yazılara ön plana çıkıyor. 10 püf nokta dediğinizde okuyucu "10 madde varmış, bu yazıyı hemen okurum" mantığı ile hareket edebildiğinden dolayı yazının okunma artıyor.




22 Nisan 2014 Salı

İlgi çekici blog yazısı başlığı nasıl atılır?

Başlık, bir blog yazısının en önemli kısmı. Blog yazarı, uzun zaman harcayarak yazdığı yazının daha fazla kişi tarafından okunmasını, yorumlanmasını ve paylaşılmasını istiyorsa başlık üzerinde de yazı yazarken harcadığı kadar zaman harcamalı.

Blog başlığının ilgi çekici olması blog yazarına ne kazandırır?

Blog okuyucularını yazının devamını okumak için teşvik eder.

Blog yazısı daha fazla kişi tarafından okunur.

Blog yazısının başlığının özgün olması arama motorlarında üst sıralarda yer almasını sağlar.

Okuyucunun merakını cezbeden başlık kısa sürede popüler olabilir.

Gelelim en can alıcı noktaya...

Buraya kadar her şey tamam. Başlığın önemi hakkında temel bilgilerimiz var.

Peki, etkili ve iyi bir blog yazısı başlığını nasıl atacağız?

Merak uyandırın

Blog yazısının başlığı merak uyandırıcı öğeler taşırsa okuyucu o yazının içeriğini okumak için can atacaktır. Örneğin; "Ahmet Abi blog yazarak 1 ayda nasıl 5 bin TL para kazandı?"

Üstünlük bildiren ifadeler kullanın

Blog yazınızın başlığında üstünlük ifadelerine yer vermeniz okuyucuları en çok heyecanlandıran noktalardan biri. Örneğin; "Blog yazarak para kazanın" yerine "Blog yazarak para kazanmanın en garanti 3 yolu" gibi bir başlık etkili olacaktır.

Şaşırtıcı ifadeler kullanın

Blog yazısı başlığının şaşırtıcı ifadeler içermesi de okuyucuları o yazının tamamını okumaları için teşvik eder. Örneğin; "Blog yazarlarının sıklıkla yanlış kullandığı 10 kelime"

Genelleme ifadelerinden uzak durun

Blog yazılarının başlıklarından genellenmiş ifadelerden kaçınmak hem özgün bir izlenim oluşturmak hem de yazılan yazıya merak uyandırmak açısından önem taşıyor.  Blog yazılarının başlıklarında spesifik davranmak hedef kitle içindeki okuyucuyu etkilemek açısından gerekli.

Örneğin; "Blog yazarları için 5 içerik önerisi" yerine "Moda blogu yazarları için 5 içerik önerisi" yazdığınızda moda blogu yazan ve içerik üretimi konusunda sıkıntı çeken kişilere direkt ulaşmış olursunuz.

Basitleştirin

Blog yazılarının başlığında karmaşık bir konuyu temel okuyucuların anlayacağı bir şekilde basit ifadelere yer vermek son derece etkilidir. Örneğin; "Blog yazarları işte bu yüzden para kazanamıyor"

Aykırı ifadeler kullanın

Blog yazılarının başlığında aykırı özellikler taşıyan ifadelerin yer alması okuyucun dikkatini çekmede etkili ve uygulanabilir bir yöntem olarak öne çıkıyor. Örneğin; "Neden çok fazla blog ziyaretçisi azdan daha kötüdür?"

Sayıları kullanın

Blog yazılarının başlığında kullanılan sayıların yazı yerine rakam ile yazılması daha etkileyici ve yazının devamının okunması açısından teşvik edici olacaktır. Örneğin; Blog yazısı başlığında "Blog yazarlığının kariyerinize 5 faydası" kullanmak "Blog yazarlığının kariyerinize beş faydası" kullanmaktan çok daha çarpıcı olacaktır. Rakamsal ifadeler tüm internet kullanıcıların en çok dikkatini çeken öğelerdir. Algıda farklılık açısından tek sayıları kullanmak iyi olacak.


Blogundan para kazanmak istemeyenlerin yapması gereken 5 şey

Pek çok insan blog yazarak para kazanmanın kolay olduğunu zannederek bu uğurda hiç bir ön hazırlık yapmadan, hiç bir zahmete katlanmadan bloglarını açarlar.

Hayal, bir an önce para kazanmak ve zengin olmaktır. Ancak bu şekilde hareket eden ayran gönüllü blog yazarları daima hüsrana uğrar ve bloglarını bir süre sonra kaderine terk ederler.

İşte size “Blogunuzdan para kazanmak istemiyorsanız yapmanız gereken 5 etkili adım”...

Bu nasıl bir yazı?

Bu soruyu bekliyordum. Bir şeyler ters gitti sanırım. Okumaya devam ederseniz beni daha iyi anlayacaksınız. Sözü fazla uzatmadan maddelerimizi sıralamaya başlıyorum.

1. Kopyaladığınız içerikleri kullanın.

Blogunuzu açtınız, gerekli hazırlıklar da olmadığına göre blogda yayınlanacak bir şeyler gerek. İnternet derya deniz bir bilgi okyanusu. Açın bir site kopyalayın gitsin.

Anlamı: Özgün içerik bir blog yazarı için en önemli pazarlama aracıdır. Eğer siz, başka blogların üzerinde saatlerini belki günlerini harcayarak hazırladıkları içeriklerini, sanki siz yazmışsınız gibi kopyalayıp aynen kendi blogunuzda yayınlarsanız, blogunuzdan para kazanmayı ve blogunuzu başarılı noktalara taşımayı unutun.

2. Yeterli zamanı blogunuza ayırmayın.

Blogunuzu iyi noktalara taşımak istiyorsunuz ve ayrıca blogunuzdan iyi paralar kazanmak istiyorsunuz. Ancak tüm bunlar olurken blogunuza çok zaman ayırmak istemiyor, girdiğiniz bir iki içerikle binlerce takipçiye sahip olmak istiyorsunuz. Blogunuzla bakışıp ziyaretçilerin size uğramasını bekleyin.

Anlamı: Eğer blogunuzla yeterince ilgilenmezseniz onu kaderine terk ederseniz, önce sizi ziyaretçileriniz bırakacak, sonra da arama motorları. Özgün içerik hazırlamak, takipçilerinizden gelen yorumları veya e-postaları okumak, cevaplamak, blogunuzun tasarımıyla ilgilenmek, başka blogları okumak, anlamak, blog dünyasındaki yenilikleri takip etmek, blogunuzu daha ilerilere taşımak için kafa yormak, blogunuza ayırmanız gereken zamanın sadece bir kaç maddesini oluşturuyor.

3. Düzenli yazı yazmayın.

Blogunuzdan para kazanmak için düzenli yazmanız, blogunuzu güncel tutmanız gerekmez. Aynı gün arka arkaya 6 içerik girip, blogunuza 4 ay hiç içerik girmeseniz de olur.

Anlamı: Aslında bu madde, birinci madde ile doğrudan alakalı. Blogunuzu güncel tutmanız ve belirli aralıklarla içerikler yayınlamanız çok önemlidir. Blogunuzu ilk açtığınızda elinizde pek çok içerik fikri vardır. Ancak bu fikirler zamanla azalabilir. Bu yüzden bir blog için en önemli şey olan özgün içeriklerinizi belirlediğiniz periyotlarda yayına almak çok önem arz eder. Örneğin elinizde hazırladığınız 5 içerik varsa ve siz bu içerikleri aynı gün yayına alıp bir daha 1 ay yazı yayınlamıyorsanız yanlış yoldasınız. Onun yerine bu 5 yazıyı 4 gün arayla yayına almanız size yeni içerikleri hazırlamanız için 20 gün gibi bir süre kazandırırken, okuyucularınız ve blogunuza reklam vermek isteyeceklere de güncel bir blog olduğunuzu gösterirsiniz.

4. Bencil Olun. Sadece kendi blogunuzla ilgilenin.

Blog sizin blogunuz, bir başkasının değil. O yüzden kendi blogunuzdan başka blogları okumayın, ilgilenmeyin, yorum bırakmayın. Başkalarının yazılarını paylaşmayın. Onlar sizinkini paylaşmadan, siz başkalarınınkini paylaşmayın.

Anlamı: Blogunuzu iyi noktalara getirmenin yollarından birisi de, diğer blogları takip etmek, içeriklerini okumak, onlarla ilgilenmekten geçer. Bu durum sizin ve dolayısıyla blogunuzun tanınmasına sebep olur. Yavaş yavaş blogunuzun ağını geliştirir ve farklı insanların da blogunuzdan haberdar olmasını sağlarsınız. Diğer blog yazarlarıyla ortak hareket edecek projeler oluşturabilir ve güzel işlere imza atabilirsiniz. Bu da blogunuzun kalitesini ve marka değerini arttıracak bir davranıştır.

5. Karmakarışık bir tema seçin.

Blogunuzdan para kazanacağınız için, etrafta ne kadar banner reklam olursa o kadar iyi, hatta bence içerikten çok onlara yer verin. Ziyaretçilerinizin gözüne gözüne reklamları sokun ki daha çok gelsinler, daha çok ilgilensinler. İçeriğinizi ikinci plana atın. Öncelik reklamlarınızda olsun.

Anlamı: Bir blog açtığınızda önceliğiniz hiç bir zaman temanız veya tasarımınız olmasın. Önceliğiniz daima ve daima içeriğinizle ön plana çıkmak olsun. Tasarım zamanla düzeltilebilecek, zamanla ilgilenilebilecek bir şey. Ufak tefek iyileştirmeler nasıl olsa yaparsınız. Hiç bir zaman blogunuza aldığınız reklamlar, içeriklerinizin önüne geçmemeli. Blogunuza gelen bir ziyaretçi içeriğinizi okumak için reklamlarla cebelleşmemeli. Dengesini çok iyi ayarlamalısınız. Bu şekilde olduğunda insanlar blogunuzu daha çok takip edecek ve önünüze farklı kapılar açılacaktır.

Tüm yukarıda saydığım maddeler sizin blogunuzdan günün birinde (hedefleriniz içindeyse) para kazanıp, kazanamayacağınızı belirler. Aynı zamanda blogunuzun uzun ömürlü olup, olmayacağını da belirler. Bloglarımızı hazırlarken hiç bir zaman unutmamamız gereken en önemli adım, içerik kalitemizden ödün vermeden, bol bol kaliteli ve yararlı olabilecek yazılar üretmek olmalıdır. Her zaman daha iyisini nasıl yaparım şeklinde düşünerek içeriklerimizin kalitesini 1 adım daha öteye taşımalıyız. Siz de blogunuzdan para kazanmak istemiyorsanız yapmamanız gerekenler konusunda kendi maddelerinizi veya önerilerinizi yorum olarak yazarsanız yazıya güzel bir katkıda bulunmuş olursunuz.

Yazı ve Yazar Hakkında:


Merhaba ismim Murat. Bu yazımı “Medya İstasyonu” için yazdım. 2 seneden fazladır Biraz Yazalım adlı bir blogum var. Biraz Yazalım’da Kitap, Çizgi Roman, İnternet, Doğa ve Çevre, İnternet ve Enerji kategorilerinde eşim ve babam ile birlikte güzel içerikler üretiyoruz. Herkesi blogumu incelemeye ve takip etmeye beklerim.

Blogumun adresi: http://birazyazalim.blogspot.com.tr

Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/BirazYazalim

19 Nisan 2014 Cumartesi

Haber sitesi kurmadan önce bunlara dikkat

Haber okuma ihtiyacının internetten karşılanmaya başlaması ile birlikte haber sitesi sayısındaki artış gözlerden kaçmıyor. Mevcut haber sitelerin arasına her gün yenileri katılıyor. Peki, bu kadar haber sitesine gerçekten ihtiyaç var mı? Neden haber siteleri revaçta?

Ben peş peşe açılan haber sitelerinin gerçekten habercilik yapma amacıyla açıldığını düşünmüyorum. Yapı gereği daha fazla trafik çektikleri için yeni ve acemi girişimcilerin para kazanma konusundaki iştahını daha fazla kabartıyorlar. Önemsenmeyen bir gerçek var ki habercilik vizyonu ile hareket etmeyen haber siteleri çok uzun ömürlü olmuyor.

Haber sitesi yönetmek, bir blog ya da diğer internet sitelerini yönetmeye benzemiyor. Daha fazla ilgi, güncellik, teknik alt yapı, editör kadrosu, haber akışı istiyor. Bunu bıkmadan, sıkılmadan ve "hemen para kazanayım" mantığı ile yapmayacak kaç kişi var? Çok fazla kişi yok. Bu yüzden belli bir noktaya gelmiş haber sitelerinin çoğunun bir ekip işi olduğunu söylemek yanlış olmayacak.

Yazdıklarınız doğru ama ben yine de online habercilik deneyimi yaşamak istiyorum diyenlere bazı tavsiyelerim olacak.

Haber sitesi kurmayı düşünenlere öneriler

*Habercilik ve gazetecilik deneyiminiz yoksa ve sabırsız bir kişiliğe sahipseniz uzak durun.

*Ekip kurmadan online habercilik macerasına atılmayın.

*Bir haber merkezi oluşturun.

*Farklı olabilecek bir yayın anlayışı benimseyin.

*Maddi alt yapınızın sizi idare edilebilecek düzeyde olmasına dikkat edin.

*İşbirliği yapabileceğiniz diğer haber sitelerini tespit edin.

*Haber sitesi kurarak elde etmek istediklerinizi netleştirin.

*Haber sitesinin kazanç modellerinin neler olabileceğini tespit edin.

*Haber sitesinin yazılımının beklentileri karşılayabilecek türde olmasına özen gösterin.

*Ücretli haber sitesi yazılımı kullanın.

*Güvenilir yazılım firmaları ile çalışın.

*Sosyal medyayı mutlaka önemseyin.

*Özellikle Facebook sayfanızın güçlü ve etkileşimli olmasına dikkat edin.

*Kullanacağınız haber sitesi yazılımının mobil cihazlarda sorunsuz görüntülenebilmesini önemseyin.

*Kolay akılda kalan bir domain seçin.

*Yerel haber sitesi kuracaksanız bulunduğunuz bölgenin ismi alan adınızda geçmeli.

*Hosting seçimini önemseyin. Trafiğinizi kaldıracak bir seçim yapın.

*Sitenizin iPhone, iPad ve Android versiyonlarını yaptırarak uygulama marketlerine yükleyin.







11 Nisan 2014 Cuma

İçerik pazarlama çalışmalarında süreç nasıl işliyor?

Geleneksel pazarlama yöntemlerinin online mecralara doğru kayması, yeni nesil pazarlama tekniklerinin de ortaya çıkmasını beraberinde getirdi.

Son yıllarda adı en çok duyulan pazarlama yöntemlerinden biri olan içerik pazarlama, online ortamda saatlerce vakit geçiren milyonlarca kişiye ulaşmada etkili bir güç olarak kullanılmaya başlandı.

Doğru zamanda, doğru içerik ve doğru hedef kitleye yönelik yapılan içerik pazarlaması ile markanın online mecralarda hedeflediği konuma ulaşmasını, satışlarını ve müşterilerini artırmasını sağlamak hayal değil.

İçerik pazarlamasının başarıya ulaşması için izlenmesi gereken adımlar var.

İçerik pazarlamada izlenecek adımlar

Brief vermek

Brief, markanın içerik pazarlama faaliyetlerini yürütecek içerik ajanslarına talep ve beklentilerini ifade etmeleri için hazırladıkları dosyalar olarak tanımlanabilir. İçerik pazarlamanın amacına ulaşması için doğru brief vermek büyük önem taşıyor. Bu yüzden brief hazırlayacak kişilerin tecrübeli olması büyük önem taşıyor.

Brief, eksik ve yanlış bilgilerden oluşursa içerik ajansının o marka için nitelikli ve uygun içerikler üretme süreci de sıkıntılı geçecektir. İçerik pazarlama çalışmaları için çalışılacak ajansa şirket ve içerik pazarlamadan beklentiler hususunda doyurucu bilgilerin verilmesi mutlaka önemsenmeli.
   
Konsept çizilir, belirlenir

Çalışacağı markadan brief alan içerik ajansı marka ile ilgili bir konsept çizer. İçerik pazarlamasının temel hatlarını oluşturur.






Anahtar kelime araştırması 

İçerik pazarlama kapsamında üretilen içeriklerin arama motorlarında üst sıralarda yer alması için anahtar kelime araştırması yapmak büyük önem taşıyor. Bu aşamada markanın faaliyet gösterdiği alanda en çok aratılan anahtar kelimeler ve anahtar kelime grupları tespit edilir. Üretilecek içeriklerde bu anahtar kelimelerin içerik akışını bozmayacak şekilde profesyonel bir şekilde kullanılması gerekiyor.





İçerik üretilir

İçerik konsepti ve anahtar kelime analizinden sonra içerik üretimi için start verilir. İçerik üretiminde ihtiyaç duyulan kaynakların önceden hazır olması, süreci daha hızlandıracağı gibi gereksiz zaman kaybını da engeller. İçerik üretim süreci içerik pazarlama en önemli aşamalardan biridir. Üretilen içerikler üzerinde defalarca oynama ve değişiklik yapılabilir. İmla kurallarına uygunluk, çarpıcı başlıklar, reklam kokan ifadelerin yer almaması, faydalı olabilecek öğelerin vurgulanması, içeriklerin uzunlukları, ara başlık kullanımı, yazı dili, yazı fontu içerik üretim sürecinde mutlaka dikkat edilmesi gereken unsurlardır.




Yer alınacak mecralar 

Üretilen içeriğin pazarlanması için içeriğin yer alacağı mecraların tespit aşaması da son derece önemli bir konudur. Markanın hedef kitlesine yönelik mecralarda yapılacak içerik pazarlamasının başarılı olma şansı yüksektir. İçerik pazarlama kapsamında mecra seçiminde haber siteleri, bloglar, forum siteleri, sosyal medya siteleri, dergiler, yerel ve ulusal gazetelerin netleştirilmesi ve önemlidir.

Üretilen içerikler ile ilgilenebilecek yayınların tespit edilmesi başarılı bir pazarlama çalışması için çok önemli. Örneğin tablet bilgisayar üreticisi bir marka ile ilgili üretilen içeriklerin öncelikle yer alacağı mecralar teknoloji siteleri, teknoloji konulu bloglar, teknoloji konulu forum siteleri, teknoloji kategorisi bulunan haber siteleri, teknoloji dergileri olmalıdır.
       
Raporlama/ölçümleme/değerlendirme

Üretilen ve yayılan içeriğin etkili olup olmadığının ölçümlenmesi son derece önemli bir nokta.

Bu kapsamda yapılması gereken temel şeyler

*İçeriğin ulaştırıldığı mecraların ve basın mensuplarının listesini oluşturmak

*İçeriklerin hangi tarihte gönderildi ve ne zaman yayınlandığının listesini çıkarmak

*İçeriklerin hangi mecralarda ne boyutta yer aldığını tespit ederek bir rapor oluşturmak

*İçeriklerin belirlenen anahtar kelimelerde arama moturundaki konumunu tespit etmek

*İçeriklerin sosyal medyada ne kadar değer gördüğünü tespit etmek

*Yapılan tüm çalışmaların markanın beklentileri ile örtüşüp örtüşmediğini analiz etmek

*Çalışmalarının devamının yapılıp yapılmayacağını yapılacaksa ne tür bir yöntem izleneceğini belirlemek

*Çalışmanın başarısızlıkla sonuçlanması durumunda nedenlerini ve neler yapılması gerektiğini ilgili şirket yöneticilerine ifade etmek











  



8 Nisan 2014 Salı

Genel blog açmak blogları başarısızlığa sürüklüyor

İnternetten para kazanmak, son yıllarda birçok insanın kafa yorduğu konulardan biri. Çalıştığı işte mutsuz olan, kazancı az olan, internette vakit geçirirken internetten para kazanma konusunda okuduklarından etkilenen çok kişi, internetin uçsuz bucaksız dünyasına adım atarak yeni başlangıçlar yapmayı deniyor. Bu yola koyulanlardan bazıları başarılı olsa da başarısızlık ile sonuçlanan girişimler oldukça fazla.

İnternetten para kazanmak hayal değil ancak atılacak adımların sağlam olması gerekiyor. Çeşitli sitelerde yazılanlar internetten para kazanmanın çok kolay bir iş olduğunu vurgulasa da iş pratiğe gelince durum değişiyor.

"Bir web sitesi/blog açayım içine birkaç yazı eklerim, banner reklam alırım, tanıtım yazısı alırım" mantığı ile hareket etmek, internetten gerçek anlamda para kazanmak için yeterli ve sağlıklı bir yöntem değil.

Son yıllarda internet kullanımı önemli ölçüde arttığını hepimiz biliyoruz. Artık her zaman her yerden internete kolayca girebiliyoruz. Bunun farkında olan girişimciler peş peşe bir sürü site açtı. İnternet ortamında milyonlarca site bulunuyor. Rekabet de üst seviyede. Bu yüzden aradan sıyrılmak ve bir konuma ulaşmak için çok çalışmak, araştırmak büyük önem taşıyor.

Genel blog açılmamalı

İnternetten para kazanmanın birçok yolu olsa da bunlar arasında en çok öne çıkanı blog yazarak para kazanmak. Blog yazmak, son yıllarda en çok önemsenen konulardan biri oldu. İnternette sürekli vakit geçiren ve bir bloga sahip olan çok kişi var. Bu kişiler arasında düzenli olarak içerik üreten ve gelir elde edenler olduğu gibi hobi amaçlı blog açıp maddi bir beklenti içinde olmayanlar da var.

Blog yazarlığı Türkiye'de tam anlamıyla oturmuş bir kavram olmasa da Avrupa'da blog yazarak büyük paralar kazanan kişilerin olduğu biliniyor. Bu kişilerin aylık kazançları, Türkiye'de blog yazarak gelir elde etmeyi düşünenlerin iştahını kabartıyor.

Türkiye'de blog yazarak düzenli ve hatırı sayılır kazançlara sahip olmak için profesyonel bir bakış açısı ve süreklilik şart. Açılan blogun para kazandırıp kazandırmayacağını belirleyen temel faktörler var.

Türkiye'deki bloglarda içerik bakımından ciddi sıkıntıların olduğunu gözlemliyorum. İçerik üretimi süreci son derece sancılı ve kesintili. İstikrarlı bir şekilde yazan çok fazla kişi yok. Bloglarda taze ve ilgi çekici içerikler sunmak önemli.

Okuyucular yeni şeyler okumak istiyor. Düzenli olarak ziyaret ettiği blogda her girdiğinde bayat içerikler ile karşılaşan okuyucular bir süre sonra o blogu takip etmekten vazgeçiyor. İşte buna izin vermemek için istikrarlı, araştırmaya dayalı, bilgi verici ve akıcı bir şekilde yazılmış ortalama uzunluktaki blog yazılarına ihtiyaç var.

Blog yazarlığı yapmayı düşünenler ve blog yazarak para kazanmak isteyenler "Hangi konuda bog yazsam tutar" sorusunun cevabını her platformda arıyor. İçerik üretmesini bildikten sonra her blog tutar. 

Her blogun içeriği ile ilgilenen bir kitle var. Bu kitleye ürün ya da hizmet satışı yapan markalar da var. Dolayısıyla o konu tutar, bu konu tutmaz gibi düşünceler ile kafa karıştırmaya gerek yok. İnsanların genel olarak ilgi duydukları konular belli olduğu için açılan blogların çoğu da popüler konular içeriyor.

Mesala etraf teknoloji, moda, makyaj, yemek, sağlık, güzellik konulu blog sitelerinden geçilmiyor. Bu kategorilerde başarılı yayıncılık yapan sitelerin sayısı oldukça az. Geriye kalan kısım da portal mantığı ile hareket ettiği için copy-paste şeklinde devam ediyor.

Blog açacak olanların çoğu içerik üretimi konusunda yeterince donanımlı, sabırlı ve araştırmacı olmadığı için "konu kısıtlaması olmasını istemediğimden genel blog açmak istiyorum" diyerek her konuda içeriği bloga ekliyor.

Blogların, genel portal havasına sokulması, başarısızlığın en büyük nedenlerinden biri. Açılacak bloglar daha spesifik konularda olmalı. Alt dallarda keşfedilmeyi bekleyen çok konu var. Direkt para kazandırma fikri ile hareket etmek, hastalık gibi bir şey olduğundan dolayı  geleceğe yatırım yapmayı, araştırmayı düşünenler çok fazla yok. Genel blog için girilecek onlarca içerik yerine belli bir hedef kitleye yönelik açılan bloga 1-2 düzgün içerik girmek daha mantıklı olacak.

Niche alanlara yönelmek, bu alanlarda temiz ve doyurucu içerikler üretmek, daha çok kazanç sağlayacak. Her niche konunun bir okuyucusu olacaktır. Genel portal şeklinde blogculuk yapmak, sağlıklı bir yöntem değil.

İnternet ortamında blogculuk ile ilgili yönlendirmelerin çoğu yanlış ve eksik bilgiler ile yapıldığından dolayı açılan blogların da geleceğinin olmaması gayet doğal bir durum. Daldan dala atlamak yerine belli konuda ya da konularda değerli içerik üreten blogların başarılı olma şansı diğerlerine göre oldukça yüksek.

İnternette en çok kazanan yabancı bloglar ile ilgili araştırma yaparken şu sonuçlara vardım:

-Belli alanlarda içerik üretiliyor, genel blog kavramından uzaklar

-İçerik takvimine sadık kalınıyor

-Özgün ve fayda sağlayıcı nitelikler içerikler ilgi görüyor

-Görsel kullanımı üst seviyede

-İnfografikler sunuyorlar, bu da ilgiyi artırıyor

-Gelir modelleri genellikle banner reklam ve Google Adsense reklamları

-Reklamların yerleşimi oldukça başarılı

-Bunların yanı sıra ücretli hizmet (e-book satışı, eğitim DVD'si, danışmanlık) ile para kazanan bloglar da var

-Tasarımları son derece doğal ve okunmayı zorlaştırıcı öğeler barındırmıyor

-Yazı fontları oldukça büyük, bu da keyifli bir okuma deneyimi yaşatıyor

-Wordpress alt yapısını kullanlar oldukça fazla

- Mobil cihazlarda sorunsuz görüntülenebiliyorlar

-Avrupa'da blog okuma alışkanlıkları yaygın olduğu için trafikleri de fazla

-Evrensel dil İngilizce olduğundan dolayı her lokasyondan ziyaretçi alabiliyorlar

-Blog yazıların başlıkları genelde uzun ve anahtar kelimeleri içeriyor

-Sosyal medyayı aktif kullanıyorlar. Etkileşim ve paylaşım üst düzeyde













6 Nisan 2014 Pazar

Niche blog açmayı düşünenler nelere dikkat etmeli?

Blog yazarlığında başarılı olmanın en önemli adımlarından biri de niche diye tabir edilen bloglar ile yola çıkmaktan geçiyor. Niche, tam anlamıyla nokta atışı yapan, belirli ve özel bir alanı ifade eden anahtar kelimelere verilen bir isim.

Milyonlarca web sitesinin bulunduğu internet ortamında çoğu web sitesinde aynı tür içerikler yer alıyor. Durum böyle olunca da aradan sıyrılmak son derece zor oluyor. Çünkü birçok içeriği bünyesinde barındırarak ciddi anlamda ziyaretçi çeken büyük internet portalları bulunuyor.

Büyük rakiplerin arasından genel içerikler ile sıyrılarak iyi bir konuma gelmek son derece güç. İşte bu noktada uzmanlık ve iddialı alanlara yönelik oluşturulan site ve bloglar daha çok öne çıkıyor. Düzenli üretilen içerikler sayesinde zaman içinde alanlarında otorite olabiliyorlar.

Blog yazarlığına yeni başlayan ya da başlamış olan kişilerin yaptığı en büyük hata ise her konuda içerik üretmek. Bu durum, bir blogun başarısız olmasının temel nedeni. Bloglar, her konunun yer aldığı bir portal değil. Açıkçası genel blog diye bir kavramı kabul etmiyorum.

Bloglar, daha spesifik alanlarda içeriklerin üretildiği mecralar. Genel blog açarak her konuda yazmak, en çok ziyaret getiren anahtar kelimelere göre dönemsel içerikler hazırlamak başarılı olmak için etkili bir yol değil.

Blog dünyasında başarılı olmayı düşünenler ve blogundan gerçek anlamda para kazanmayı hedefleyenler niche konular üzerine blog yazarlarsa daha başarılı olabilirler. Niche bloglar ile ilgilenen bir kitle her zaman var. Önemli olan bu kitlenin ihtiyaçlarına ve beklentilerine yönelik doyurucu ve düzenli olarak nitelikli içerik yönetmek.

Niche blog açmak için de bilgi bakımından bir alt yapının olmasında fayda var. "Bu anahtar kelime grubu çok kazandırıyor, bu konu üzerine yoğunlaşayım" demek bir noktadan sonra tıkanıklığa yol açacak. Bilgi sahibi olunmayan konularda açılan niche blogların ömrü maalesef uzun olmuyor. Niche blog açmayı düşünenler sıkılmadan, düzenli olarak kaliteli içerikler üretebilecekleri alanlara yönelmeli.

Niche blog açmayı düşünenler nelere dikkat etmeli?

-En iddialı olduğunuz konuların listesini yapın.

-Hangi konularda kesintisiz ve sıkılmadan içerik üretebileceğinizi netleştirin.

-Blogunuzun alan adında niche kelime mutlaka geçsin.

-Okuyucu odaklı temaları tercih edin.

-Niche içerik planı hazırlayın.

-Niche blogların çok fazla ziyaretçisi olmayacağını göz önünde bulundurun ve bir anda binlerce ziyaretçiye ulaşmayı unutun.

-Niche konular üzerine yazdığınız yazılardaki akıcılığa, imla kurallarına, anahtar kelime yoğunluğuna ve yazıların uzunluğuna dikkat edin.

-Niche kelimeleri bulmak için Google Anahtar Kelime Aracı'ndan faydalanın.

-Sırf para kazanmak için niche blog açayım, içerikleri de ücret karşılığı başkalarına yazdırırım düşüncesinden uzak durarak kendi içeriklerinizi üretin.

-Sosyal medyada niche anahtar kelimeniz ile ilgilenen kitleyi tespit edin.

-Facebook sayfanızın reklamını niche kelimeniz ile ilgilenen kişilere ulaşmak için hedef kitle odaklı yapın.

-Twitter'da niche kelimelerinizi etiketleyerek iletilerinizi paylaşın.

-İyi düzeyde İngilizce bilginiz varsa ise İngilizce niche içerikler üretin. İngilizce içerikli niche sitelerin kazançları Türkçe sitelere göre çok fazla.

-Niche konu üzerine açtığınız blogunuza reklam eklemek için aceleci olmayın.

- Yazılarınızı okuyucunun sıkılmayacağı şekilde hazırlayın.

-Yazı başlıklarınızda zaman zaman niche anahtar kelimeleri geçirin.

Niche Blog açmak size ne kazandıracak?

Açacağınız niche blog sayesinde rekabet oranı düşük olan ve reklam geliri yüksek olan bir kelime bularak Adsense reklamları için özel tasarlanmış, kullanıcıların reklama tıklama olanağı daha yüksek olan bir tema ile yola çıkar ve SEO becerilerinizi de kullanırsanız, kısa sürede üst sıralara kolayca tırmanıp yüksek gelir elde edebilirsiniz.







3 Nisan 2014 Perşembe

Medya İstasyonu 1 yaşında

Geçen sene bugün blog dünyasına adım atan Medya İstasyonu birinci yaşını doldurdu.1 yıldır daha iyi ve kaliteli blogların oluşmasına fikri anlamda katkı sağlamak için nitelikli ve fayda sağlayıcı içerikler üretmeye ciddi anlamda özen gösterdim.

Yazılarımın hiçbirini özensiz yazmadım. İçimden yazmak gelmediği zamanlarda elimi klavyeye sürmedim. Bu yazıya kadar 227 yazı yazmışım. 228'inci yazımı da Medya İstasyonu'na ayırdım. Bugün onun doğum günü...

Medya İstasyonu'nu açmamdaki en büyük sebeplerden biri de blog yazarlığı hakkında yeterince aydınlatıcı, fayda sağlayıcı ve farklı bakış açıları ile yazılmış yazıların son derece az olmasıydı. Yıllardır üvey evlat muamelesi gören, ucuz reklamın, kolay para kazanmanın kapısı olarak görülen bloglara hak edilen değerin verilmesi gerektiğine olan inancım, Medya İstasyonu'nun doğmasındaki en büyük etkenlerden biriydi.

Medya İstasyonu ile 1 yılda neler yaptım?

-227 tane yazı yazdım.

-Twitter'da yazılarımın yanı sıra fayda sağlayıcı, mesaj verici iletiler de paylaştım. Twitter kapatılmadan önce 200 civarı takipçi vardı. En son ne oldu bilmiyorum. Yasaklandığından beri giriş yapmadım.

-Google+ 'da hatırı sayılır takipçi kitlesine ulaştım.

-Facebook'ta da 100'ün üzerinde takipçi kitlesine ulaştım.

-Linkedin'de de yazılarımı fırsat buldukça paylaştım.

-Her bir okuyucuyu önemsedim.

-Rakamlara takılı kalmadım.

-Nicelikten çok niteliğe önem verdim.

-Az ama öz okuyucu kitlesine ulaşmayı hedefledim. Başarılı olduğumu düşünüyorum.

-Yazılarımı okuyanların çoğu Google üzerinden organik bir şekilde Medya İstasyonu'na ulaştı.

-Blog ile ilgili temel anahtar kelimelerde üst sıralarda yer almaya başladım.

-Yazılarıma çok sayıda okuyucu yorumu geldi. Bunların birçoğunu cevaplamaya çalıştım.

-Okur ile etkileşimi üst seviyede tutmaya özen gösterdim.

-Mümkün olduğunca düzenli yazı yazmaya çalıştım. Zaman zaman içerik takviminden şaştığım zamanlar da oldu.

-Medya İstasyonu DMOZ'a da kayıt oldu.

-Google'ın son PR güncellemesi ile PR3 değerine ulaştı. PR değerlerini çok önemsemiyorum.

-Alexa verileri bir ara bayağı düşüşe geçse de son zamanlarda yükselmeye başladı. Alexa rakamlarına takılmıyorum.

-Medya İstasyonu'na Kırgızistan üzerinden ciddi bir ziyaretçi akışı var. Alexa verilerine Kırgızistan'da 500-600 arası gidip geliyor. Şaşırtıcı bir durum.

-Medya İstasyonu sayesinde birçok yazı işi teklifi aldım. Bunlardan bazılarını kabul ettim, bazıları da geri çevirdim.

-Advertorial içerik ihtiyacı olanlar ulaştı, zaman zaman tanıtım yazıları da yayınladım.

-Bloglar hakkında bilgi sahibi olmak isteyen birçok kişiden e-posta aldım.

-Medya İstasyonu'nun teması 1 yıl içinde 1 kere değişti. Şu anki tema ikinci teması.

-Bir dönem Adsense reklamı koydum, Bumerang tekliflerinin bazılarını yayınladım.

-Satış ortaklığı sistemini hiç denemedim.

-Blogger tema düzenleme ile ilgili temel işlemleri öğrenme fırsatım oldu.

-Wordpress kurulumu ile ilgili temel bilgileri öğrendim.

-Blog yazarak para kazanılabileceğinin mümkün olduğunu bizzat yaşayarak öğrendim.

-Medya İstasyonu sayesinde ağımı genişlettim.

Aslında daha fazla şey var ancak şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bundan sonraki süreçte de yazmayı sürdüreceğim. Bu aralar biraz yoğunluğum var. Bu yüzden her zaman yazamıyorum. Yazmayı istediğim birçok konu başlığı ajandamda bekliyor.

"Medya İstasyonu'nu takip eden, yazılarıma değerli yorumlarını eksik etmeyen tüm okuyucularıma teşekkür ediyorum. Birlikte daha kaliteli, okunabilir ve fayda sağlayacak bloglar oluşturmaya tüm gücümüzde devam edeceğiz."

Medya İstasyonu ile birlikte nice uzun senelere diyeyim...

Peki, blog yazarak siz nelere kazandınız?

Blog yazmaya başladığınızdan bu yana neler değişti?









1 Nisan 2014 Salı

Blog hazırlamanın temel ilkeleri

Blog açmak, blog yazarlığı yaparak para kazanmak son yıllarda en çok öne çıkan konulardan biri. Blogların diğer internet girişimcilerine göre daha az maliyetli hatta ücretsiz olması, birçok internet kullanıcısının blog yazarlığına ilgi duymasını sağladı.

Daha önce bloglar ile ilgili hiçbir deneyimi olmayan kişilerin "blog yazarak para kazanılıyormuş, ben de bir blog açarak para kazanabilirim" mantığı ile hareket etmesi birçok blogun yayın hayatının kısa olmasına neden oldu. Tecrübeli blog yazarlarının blog dünyası hakkındaki tavsiyelerini önemsemeyen, bloglar hakkında sağlıklı araştırmalar yapmayanların her denemesi hüsran ile sonuçlandı.

Peki, blog açmayı düşünenler, blog hazırlama yoluna girmeden önce nelere dikkat etmeli?

Bu yazımda blog dünyasına adım atmayı düşünenler için birkaç maddelik önerilerde bulunmak istiyorum.

Amacınızı tanımlayın

Blog açmayı neden istiyorsunuz? Para kazanmak için mi? Duygu ve düşüncelerinizi dile getirmek için mi? Prestij kazanmak için mi? Yazdığınız konularla ilgilenen kitleye ulaşmak için mi? Amacınızı netleştirmeden blog dünyasına adım atarsanız blog maceranız uzun sürmeyecek.

İçerik takvimi belirleyin

Yeni blog açanların birçoğu ilk başlarda bol bol içerik girer. Daha sonra içerik girme sıklığı azalır. Belli bir zaman geçtikten sonra da "Blogdan istediğimi alamadım, para kazanamadım" gibi bahaneler üreterek içerik üretme işlemini sonlandırır. Sonuç; çöp bloglar ordusuna bir katılım daha... Blog yazarlığında içerik takvimi oluşturmak ve bunu istikrarlı bir şekilde sürdürmek çok önemli. Haftalık mı yoksa günlük mü yazılacak? Buna karar vermek önemli. Haftada en az 1 içerik girmenizde fayda var. Topluca içerik üreterek bunu belirlediğiniz içerik takvimi doğrultusunda da yayınlayabilirsiniz.

Tozlu rafları karıştırın

Çeşitli konuları ve hangilerinin daha fazla ilgi çekebileceğini düşünün. Kısa ve uzun yazıları, ciddi ve eğlenceli yazıları, güncel ve her zaman eskimeyecek olan zamandan bağımsız yazıları karıştırın.u Başarılı blogların içerik sunma yöntemlerini takip etmeniz işinize yarayabilir.

Yazıların ötesine geçin

Blogların birçoğu genelde yazılı metinler içeriyor. Siz blogunuzu görsel içerikler renklendirebilirsiniz. Görsel açıdan hoş öğeler eklemek ya da ana fikrinizi pekiştirecek türden fotoğrafları yazılarınızın içinde kullanmanız iyi olabilir. Bunların yanı sıra belli periyotlarda infografikler, e-kitaplar, sunum dosyaları, eğitici ve öğretici videolar eklemeniz harika bir yöntem olacak.

Boyut önemli bir husus

Yazılarınızın uzunluğu ne kadar olmalı? Birçok yeni blog yazarının kafasına takılan en önemli sorulardan biri de bu... Buna verilebilecek en güzel cevap söylemeniz gereken şeyi söylemenize yetecek uzunlukta olmasıdır. Yazılarınızı temel şeyleri kapsayacak kadar uzun ama ilginç kılacak kadar da kısa şekilde tutmanız hedef kitlenizin de hoşuna gidecek.

Yazıyı başlık okutur

Gazetecilikte en sık kullanan cümlelerden biri olan "Yazıyı başlık okutur" cümlesine katılmamak elde değil. İnternet ortamında yer alan içeriklerin çoğunu başlığı ilgimizi çekiyor diye okumuyor muyuz? Başlık, bir yazının özüdür. Başlıksız bir yazı, eksiktir, kördür, topaldır. Blog yazılarınızı çarpıcı başlıklar ile süslemeyi öğrenmelisiniz. Gerekirse blog yazınızı yazmanız için harcadığınız süreden daha fazla süreyi başlık bulmak için harcayın. Herkesin kullandığı klasik başlıkları bir kenara bırakın ve fark oluşturucu başlıklara ağırlık verin. Başlığınız iyi olursa okuyucuların merakı artacak ve yazınızın devamını da okumak isteyecekler.

Bloglarda tasarım önemli

Blogunuzun bir tarzı ve kişiliği olmasına önem verin. Blogunuzda kullanacağınız temanın işlevsel, gözü yormayan, okuyucuları sıkmayan türden bir tema olmasına dikkat edin. Karmaşık temalardan uzak durun. Sade, reklamın mümkün olduğunca az olduğu ve okuyucunun gözüne batmadığı temaları tercih edin. Temanızın arka fonun beyaz olmasına dikkat edin. Koyu tema seçimi ile okuyucuların blogunuzdan korkup kaçmasına izin vermeyin. Temanızın SEO uyumlu, sosyal eklentilere sahip olması ve mobil cihazlarda da kolay görüntülenmesi gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.

Yazılarınıza gelen yorumları kontrol edin

Blog yazılarınıza gelen yorumlar bazen canınızı sıkacak türden olabilir. Son zamanlarda ücretsiz blog yazılımları kullananlar spam yorumlardan çok şikayetçi. Blog yazılarınıza gelen yorumları düzenli olarak takip edin. Yorumların içinde hakaret cümleleri taşıyan, argo kelimeler içerenler olabilir. Blogunuza gönderilen bir yorumu yazılanlara katılmasanız da silmemeye, düzeltmemeye özen gösterin. Okuyucular sizin düşüncelerinziden farklı düşüncelere sahip olabilir. Onların da kendi fikirleri ve sesleri var. Yorum denetimini sadece uygunsuz ya da konu dışına çıkan yorumları sitenizden uzak tutmak için yapın.

Konuştuğunuz gibi yazın

Blog yazılarınızı yazarken kullanacağız dilin sade ve konuşma dili olmasına özen gösterin. Resmi, laubali dilden uzak durun. Doğal, erişilebilir ve daima insani yazılar yazın. Doğallık derken kelimeleri ağzınızdan çıktığı gibi de yazmayın. İmla kurallarına, yazım hatalarına dikkat edin. Yazınızı katletmeyin. Günümüzde birçok blog yazısı ciddi imla hataları barındırıyor ve yazı dili olarak okunmaktan çok uzak. Bloglar, ansiklopedik yayınlar değil. Daha samimi yazılar yazmakta fayda var. Yazılarınızı yayınlamadan önce mutlaka bir süzgeçten geçirin. Bazen bir kelime hatası bile okuyucuyu rahatsız edebiliyor.

Söyleyeceklerinizi dolandırmayın

Bloglarda anlatacaklarınızı fazla dolandırmayın. Ana fikri net bir şekilde okuyuculara sunun. Yazınızın en başında söylediklerinizi yazı ortasında ve sonunda tekrarlamayın. Tekrarlanan bir yazı, amacına ulaşmaz. Okuyucu yazı sonunda ana fikri görmek ister. Yazılarınızı giriş, gelişme ve sonuç şeklinde yazın. Kısalık ve özlük, bloglar için oldukça önemli.